Tekfen Ventures ilk satışını gerçekleştirdi

2016 yılında kurulan Tekfen Ventures, kurumsal tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri sayılabilecek “ilk satış”ını gerçekleştirdi. Biz de bu vesileyle Şirket Başkanı Sinan Uzan’a ve New York ofisinde bulunan ekibine Tekfen Ventures’ın 5 yılda geldiği nokta ve genel olarak Kurumsal Risk Sermayesi’ndeki son gelişmeler hakkında sorularımızı yönelttik.

SİNAN UZAN, Başkan

Tekfen Ventures’ın beş yıl içinde izlediği yol haritası ve odaklandığı konular nelerdir?

Tekfen Grup Şirketleri olarak faaliyet gösterdiğimiz sektörlerdeki inovatif çözümler konusuna ilk günlerden itibaren daima tez odaklı yaklaştık. Bu sektörleri inceliyor ve küresel ölçekte sıkıntılı noktaları ve darboğazlarını anlamak için Tekfen’in ilgili iş birimlerinden aldığımız geri bildirimlerden çokça faydalanıyoruz. Ardından, bu sorunlara çözüm olabileceğine inandığımız teknolojileri ve bunun akabinde de, bu sorunları çözmek için bu teknolojileri kullanan lider teknoloji şirketlerini araştırıyoruz.

Risk sermayesi dünyasının gündeminde bugünlerde neler var?

Geçtiğimiz sonbaharda Edinburgh’da gerçekleştirilen 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) ağırlıklı olarak karbondan arındırma konusuna ve bu konuyla ilgili alınan önlemlere odaklanıldı. Bu eğilim, finans kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmelerde şirketlerin karbon emisyonunu da hesaba katmasına neden olmakta. Zincirleme olarak birçok büyük şirket mevcut iş modellerini değiştirirken, stratejilerini mümkün olan en kısa sürede karbon nötr olma hedefine göre yeniden revize ediyor. Çoğu şirket 2030 için bu hedefleri belirlemiş durumda. Bu hedefe ulaşmanın en hızlı yolu da teknolojiden geçiyor. Sonuç olarak, kurumsal risk sermayesi de giderek artan oranda, hızla değişen trendler hakkında anlamlı bir stratejik iç görü oluşturmak ve finansal getiri sağlamak amacıyla daha fazla şirket tarafından benimseniyor.

Özellikle portföyündeki projeler/şirketler açısından, Tekfen Ventures'ın gündeminde neler var?

Hedefimiz, portföyümüzdeki şirketlerin büyümesine yardımcı olmaya devam etmek ve Tekfen Grup Şirketleri ile aralarındaki iş birliğini artırmak. Tekfen'in faaliyet gösterdiği sektör ve bölgelerdeki kapsamlı bilgi birikimi ve deneyimi, her iki tarafın da yararlanabileceği stratejiler ve ticari ilişkiler geliştirmeye yönelik büyük bir fırsat sunuyor.

Prospera'nın satışı hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Prospera ekibiyle ilk tanışmamız, henüz Tekfen Ventures'ın 2016 yılındaki lansmanından önce, İsrail'e yaptığımız bir ziyarette oldu. Bir operasyonu etkin bir şekilde yönetmek için, en başta onun etkin bir şekilde ölçülmesi gerekliliğine hep inandık. Tam da bu noktada, Prospera, tarım gibi kritik bir alanda, herhangi bir tarımsal üretimin performansını ölçebilecek yeni bir teknoloji sundu bize. Şirketle iletişimimizi yıllar boyunca sürdürdük, ilerlettik ve en nihayetinde birkaç yıl önce de yatırım yapmaya karar verdik.

Tekfen şirketlerinin portföyünüzdeki girişimlerle iş birliği yapma konusundaki performansını nasıl değerlendirirsiniz?

Çalışmalarımızla yaratmaya çalıştığımız şeyin her şeyden önce kültürel bir değişim olduğuna inanıyorum. Tekfen olarak faaliyet gösterdiğimiz sektörler, dünya genelinde temel nitelikteki geleneksel sektörlerdir. İnşaat ve tarımsal üretim olmasaydı, 8 milyar insanın yeryüzünde yaşamasını sağlayamazdık. Ne var ki, son birkaç yılda yaşadığımız gelişmeler (COVID, iklim krizi) işlerin mevcut haliyle sürdürülebilir olmadığını ortaya koydu. Sonuç olarak, bu endüstrilerin iş modellerini ciddi şekilde değiştirmeleri gerekiyor. Bunun aciliyeti her geçen gün arttıkça, Grup Şirketlerimizin operasyonlarına yeni ve yenilikçi uygulamalar ekleme konusundaki ilgi ve arzularının da arttığını görüyoruz. Yapay zekâdan robot teknolojisine kadar bir dizi yeni teknoloji üzerinde iş birliği yapma fırsatına sahip olduğumuz için inanılmaz heyecanlıyız.

Okurlarımıza buna yönelik somut bir örnek verebilir misiniz?

Memnuniyetle. Fosfor ve diğer önemli besin maddelerinin ekinlere daha iyi nüfuz etmesini sağlayan, bu yılın başlarında yatırım yaptığımız toprak teknolojisi firması Phospolutions, Toros Tarım ile önemli bir Materyal Transfer Anlaşması yaptığını duyurdu. Bu anlaşma, şirketin formülasyonunu geliştirmesi için önemli saha denemelerinin tamamlanmasını kolaylaştıracak ve Toros'un temel ürün hatlarında verim optimizasyonunun artırılmasına ilişkin içgörülerinin sürekliliğini sağlamakta önemli bir rol oynayacak.

Bundan sonra risk sermayesi şirketlerinin ilgi odağında neler olacak?

26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda dünyanın gözleri iklim gündemine çevrilmişken, gelecekte karbon nötr olabilmemiz için önümüzde bulunan açığı kapatmamızı sağlayacak gerekli teknolojik çözümleri geliştirmenin önemini bir kez daha anladık. Sürdürülebilirliğe gösterilen ve artmakta olan ilgi, bu zorluklarla doğrudan mücadele eden şirketleri desteklemek için Tekfen Ventures'ta süregelen çabalarımızın da altını çiziyor. Öngörebildiğimiz gelecekte, yatırımcıların öncelikleri arasında karbondan arındırma teknolojilerinin en ön safta yer alacağını söyleyebilirim.

Prospera’nın satışı tüm tarım endüstrisi açısından büyük bir atılım!

KRIS KEMÉNY, Genel Müdür

Geçtiğimiz mayıs ayında, bizim de yatırımcısı olduğumuz Prospera Technologies, Valley Irrigation'ın ana şirketi olan Valmont Industries tarafından satın alındı. Merkezi pivot sulama sistemlerinde dünya lideri olan Valley, 2019'un başından beri Prospera'nın önemli ortaklarından biriydi. Bu iş birliği ile Valley'in dev yetiştiriciler ağı ile gelişmiş makine öğrenimi ve bilgisayarlı görüntüleme teknolojisi birleştirilerek, açık tarla mahsullerinin pivot sistemler ile daha etkin şekilde yetiştirilmesi amaçlanmıştı.

2016'nın sonları ve 2017'nin başlarında Prospera ekibiyle bazı ön görüşmeler yaptıysak da, o sıradaki yatırım turlarına katılamadık. Takip eden birkaç yıl içinde, benzer görüntüleme teknolojisi ve veri bazlı yüzlerce başka tarım teknolojisi şirketiyle görüştük. Birkaç yıl sonra, risk sermayedarı olan bir arkadaşım sayesinde yeniden Prospera ekibi ile bir araya geldim ki, kendisi de şirketin yatırımcılarından biriydi.

Şirketin CEO’su Daniel Koppel ile daha ilk görüşmemizde, bu şirkete yatırım yapmamız gerektiğini anlamıştım. Teknolojileri sera uygulamalarında zaten mükemmel hale gelmişti ve daha da büyük etki yapacak dış mekân mahsullerinin yetiştirilmesinde de kullanılmaya hazırdı. Valley ile kurdukları ortaklık sayesinde güçlü ve doğru bir iş ölçeklendirme vizyonuna sahiptiler ve ekipleri de şimdiye kadar tanışma ayrıcalığına sahip olduğum en ilham verici ekipti.

Görüşmeleri ilerlettik ve neticede 2019’un Haziran ayında, Prospera bizim 9’uncu yatırımımız oldu ve B-1 finansman turunda tek yatırımcı olarak şirkete 4 milyon dolarlık yatırım yaptık.

Takip eden iki yıl boyunca, yönetim kurulunda gözlemci sıfatıyla Bessemer, Qualcomm, Cisco ve More VC firmalarıyla birlikte firmamızı temsil etme ayrıcalığına sahip oldum. İşin inanılmaz bir hızla büyüdüğüne ve giderek yeni teknolojilerin uygulamasıyla kendi hedeflerini de nasıl aştıklarına tanıklık ettim.

Satış fırsatı, işin seyriyle oluşan bu büyük ivme ve teknolojinin tarım için önemine yönelik artan farkındalık sayesinde doğdu. Valmont ve Prospera, yeteneklerini ve ekiplerini birleştirerek tarım endüstrisini birlikte dönüştürmek için bir fırsat yakaladıklarını gördüler. Bu satın alma ile tarımda en büyük yapay zekâ dikey entegrasyonunu gerçekleştirmiş ve erişim ile etki alanlarını ciddi ölçüde genişletmiş oldular.

Nihayetinde, şirketi satmak bizim kararımız değildi; bu karar şirket kurucularına ve yönetim kuruluna aitti. Ancak bu hamlenin, Prospera ve Valley dışında, tüm tarım endüstrisi açısından da büyük bir atılım olması sebebiyle, kararı Tekfen Ventures olarak da destekleyip alkışladık.

Portföyümüzün geneline baktığımızda, şirketlerimiz olağanüstü yeni başarılara imza atmaya devam ediyor. Ne zaman olacağını tam olarak öngörememekle birlikte, ufukta bizi daha çok güzel günlerin beklediğine eminim.

“Mosaic'in 120 milyar dolarlık ABD konut inşaatı endüstrisinin önde gelen inşaat teknolojisi şirketlerinden biri olma vizyonuna ortak olduk.”

EYAL FISHER, Direktör

Bu yılın haziran ayında Mosaic'e yaptığımız yatırım, neredeyse beş yıl önce başlayan inşaat teknolojisi pazarına yönelik titiz bir araştırma sürecinin sonucu. Konut arzının makro düzeyde yıldan yıla gösterdiği zayıflama eğilimi, bizi konut inşasının optimizasyonu konusunda acil çözüm arayışına itti. Savımız, meselenin artık kriz noktasına ulaşmış olan toplumsal bir tehdide çözüm bulmak yönünde oldu. Çok sayıda uzman şirket konut inşaat sektöründeki verimliliğe 21. yüzyıla yakışır çözümler için kafa yorarken, birçoğu da hâlâ inşaat maliyeti ve süresini azaltmanın en etkin yöntemi olarak büyük ölçekli ve modern imalat yöntemlerini öne çıkartıyor. Ne var ki, bu yaklaşım birtakım zorlukları da beraberinde getiriyor. Mevcut süreçleri konut yaratmaya yönelik yeterli özelliklere sahip değil ve yüksek sermaye gideri riski taşımakta. Dahası, Tekfen Ventures olarak, barınma ihtiyaçları için çeşitlilikten uzak, tekdüze bir yaklaşımı insanlığın asla benimsemeyeceğini düşünüyoruz.

Stanford’dan doktora derecesi ile mezun olan iki parlak bilgisayarbilimci ve kurucu ortak Salman Ahmend ve Sep Kamvar'ın öncülük ettiği Mosaic, teknoloji destekli yaklaşımıyla, ürün ve malzemelerden ziyade inşaatın yapım sürecini standartlaştırmayı amaçlıyor. Sürdürülebilir ev inşasının geleceği konusundaki kendi felsefemize benzer şekilde, Ahmend ve Kamvar da inşaat sektörünün bu yolla sekteye uğratılmaktan ziyade güçlendirilmeye hazır olduğuna inanıyor.

Biz de Tekfen Ventures olarak, Mosaic'in 120 milyar dolarlık ABD konut inşaatı endüstrisinin önde gelen inşaat teknolojisi şirketlerinden biri olma vizyonuna ortak olmak amacıyla, son derece rekabetçi geçen bir finansman turunun sonunda, Andreessen Horowitz, Greylock Partners, Innovation Endeavors, Founders Fund ve 8VC gibi lider risk sermayesi şirketlerinin yanında, Mosaic’in yatırımcıları arasında yerimizi aldık.