Evde vakit geçirmenin en güzel ve yararlı yolu!
Kitaplar dünyamızı, tarihimizi ve kendimizi keşfetmenin en iyi yolu değil mi? İç dünyamıza döndüğümüz şu günlerde, kitap okumak hem dünyamızı genişletecek hem de inanın ruhumuza çok iyi gelecek.
Tüm zamanların en çok satan kitapları
Dünyada en çok satan kitapların kesin bir listesini bulmak mümkün değil. Ama bu konuda hazırlanmış listeler, sıralamaları farklı olsa da hemen hep aynı kitapları işaret ediyor. İşte listelere giren ilk 18 kitap...
Miguel de Cervantes
Don Kişot
Don Quixote
Charles Dickens
İki Şehrin Hikâyesi
Tale of Two Cities
J.R.R. Tolkien
Yüzüklerin Efendisi
The Lord of the Rings
Antoine de Saint-Exupéry
Küçük Prens
Le Petit Prince
J.K. Rowling
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter and the Sorcerer's Stone
Agatha Christie
On Küçük Zenci
And Then There Were None
Cao Xueqin
Kızıl Köşkün Rüyası
The Dream of the Red Chamber
J.R.R. Tolkien
Hobbit
The Hobbit
H. Rider Haggard
Ayişe
She: A History of Adventure
Lewis Carroll
Alice Harikalar Diyarında
Alice's Adventures in Wonderland
C.S. Lewis
Narnia Günlükleri - Aslan, Cadı ve Dolap
The Lion, the Witch and the Wardrobe
Carlo Collodi
Pinokyo
The Adventures of Pinocchio
Dan Brown
Da Vinci Şifresi
The Da Vinci Code
J.K. Rowling
Harry Potter ve Sırlar Odası
Harry Potter and the Chamber of Secrets
J.K. Rowling
Harry Potter ve Melez Prens
Harry Potter and the Half-Blood Prince
Jerome David Salinger
Çavdar Tarlasında Çocuklar
The Catcher in the Rye
Paulo Coelho
Simyacı
The Alchemist
Robert James Waller
Madison County Köprüsü
The Bridges of Madison County
Uzmanlardan çocuklar için
“En İyi Kitaplar” listesi
Pedagoji Derneği ve Eğitim Reformu Girişimi
çocuklar için 10’ar kitaplık iki ayrı tavsiye listesi hazırladı...
Pedagoji Derneği'nin önerileri:
Frank Tashlin
Ayı Olmayan Ayı
Noelia Blanco
Değirmenler Vadisi
Emily Taft Douglas
Elma Bahçeleri
Crockett Johnson
Harold ve Sihirli Mor Tebeşiri
Asa Lind
Kumkurdu
Antoine De Saint Exupery
Küçük Prens
Wolf Erlbruch
Ördek, Ölüm ve Lale
Richard Bach
Martı
Peter H. Reynolds
Nokta
Gulnar Hajo
Sırtımdaki Ağır Yük
Eğitim Reformu Girişimi’nin önerileri:
Samed Behrengi
Küçük Kara Balık
Rob Scotton
Koyun Russell
Antoine De Saint Exupery
Küçük Prens
Jules Verne
Dünyanın Merkezine Yolculuk
James Matthew Barrie
Peter Pan
Aziz Nesin
Pırtlatan Bal
Jonathan Swift
Gulliver’in Gezileri
Anna Sewell
Siyah İnci
Kelly Caswell, Gemma Cary
Pamuk Prenses ve Yedi Kurbağa
Gianni Rodari
Mantova'nın Cüceleri
Tekfen Kitap Kulübü'nün
önerdikleri...
Bu öneri listesi, Tekfen Kitap Kulübü'nün bugüne kadar okuduğu 41 kitap arasında, üyelerin en çok oy verdiği kitaplar bazında hazırlanmıştır.
Gülseren Budayıcıoğlu
Camdaki Kız
Romanın ana kahramanı Nalan, çocukluğu ve genç kızlığında sefalet çekmeyen ve sonrasında da zengin bir aileye gelin olarak giden bir karakterdir. Ancak bunca bolluğun ve bereketin içerisinde yüzü hiçbir zaman gülmez. Çünkü ailesi tarafından sevgi görmemiştir. Kocası tarafından da aynı sevgisizliğe maruz kalır. Çocuğunu da daha doğmadan kaybedince Nalan, iyice kendi içine kapanan ve her şeyden elini ayağını çeken bir karaktere dönüşür. Ta ki karşısına Hayri çıkana dek... Peki, Nalan mutlu olabilecek midir? Dahası, insanın kaderini değiştirmek elinde midir? İşte tüm bu soruların cevaplarını Nalan, yaşadığı bunalımlar nedeniyle gittiği klinikte, doktoru ile birlikte arayacak ve geçmişi ile ilgili bilinmeyen detayların da sırları böylece aralanacaktır.
İhsan Oktay Anar
Suskunlar
Eflâtun rengi hayaller kuran bir "suskun"un sözleridir bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. O ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... Sayfaları birer birer tüketirken, benzersiz erguvani düşlerin “gerçekliği”nde semâ edeceksiniz ve bu düşlerden adeta başınız dönecek. Hayat kadar gerçek, düş kadar inanılmaz bu dünyanın tüm kahramanlarının seslerini duyacak, nefeslerini hissedeceksiniz. Çünkü Suskunlar, sessizliğin olduğu kadar, seslerin ve sözlerin, yani musikinin romanıdır.
George Orwell
1984
Büyük Birader olarak adlandırılan kişi ve onun denetimindeki partisi, Okyanusya yönetiminin başıdır. Okyanusya’da Büyük Birader’in otoritesiyle, toplumda hiyerarşik bir sınıflandırma bulunur. Topluma, tüm insani duygulardan arınmalarını emreden Büyük Birader; ülkede aşkı, erotizmi, bireysel evliliği ve günlük tutmak gibi insani eylemleri de yasaklamıştır. Evlilikler, tamamen devlet kontrolündedir ve amaç yalnızca devlete hizmet edecek çocuklar yetiştirmektir. Çoğunluğun bu sisteme uyduğu ve itiraz etmeksizin Büyük Birader’e saygı gösterdiği Okyanusya’da, elbette ki sisteme karşı gelen kişiler olacaktır. Bunlardan biri de Doğruluk Bakanlığı’nda çalışan Winston’dır. Winston’ın başkaldırışı, Julia ile olan yakınlaşması ve eylemleri sonucu başına gelenler kitapta büyük bir ustalıkla işlenir. Kitabın sonundaysa Winston, türlü işkenceler sonucu devlete bağlı bir vatandaşa dönüşür.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, hayatı boyunca insanlar tarafından hor görülen, ciddiye alınmayan Hayri İrdal’ın gözünden yazılır. Tek ilgi alanı olan saatler aracılığıyla kendisinin tam zıttı, kararlı, girişken, heyecanlı bir adam olan Halit Ayarcı ile tanışan İrdal, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün kuruluşunda önemli rol oynar. Ülkedeki tüm saatlerin ayarlanması ile ilgilenen, saatleri geri kalanlara ve ileri olanlara ceza veren, saati andıran bir binada faaliyet gösteren bu absürt enstitü, açıldığı kadar hızlı bir şekilde gözden düşer ve kapanır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatını kaybetmeden önce yayımladığı son romanı Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Türk Edebiyatı’nın en ilgi çekici, en karmaşık, en mistik ve en başarılı romanlarından biri olarak değerlendirilir.
Haruki Murakami
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları
Haruki Murakami’den kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkan bir kahramanın romanı. Kendini "renksiz" bilen Tsukuru Tazaki'nin hikâyesi.
Jack London
Martin Eden
1876 yılında doğan Jack London, 13'ünde proletarya, 18'inde mahkûm, 19'unda üniversite öğrencisi, 20'sinde sosyalist, 21'inde yazar, 24'ünde evli, 25'inde baba, 34'ünde çiftlik sahibi oldu. 40'ında ölen Jack London'ın yarı otobiyografik romanı Martin Eden, 20. yüzyıl başında sosyal ve ideolojik ağırlıklı içeriğiyle dünya edebiyatının köşe taşlarından sayılıyor. London, farklı sınıflar arasındaki zihniyet ve değer farklarını gözler önüne sererken statü ve servete, yani Amerikan Rüyası'na içeriden ilk isyan bayrağını açıyor.
Yukio Mişima
Dalgaların Sesi
Romanlarında insan doğasının karanlık yönlerini deşen, onlarla cesurca hesaplaşan Yukio Mişima, Dalgaların Sesi’nde bu kez kalemini ışığa çevirerek sevginin farklı veçheleri etrafında kuruyor öyküsünü. Dalgaların Sesi'nde, Şarkılar Adası olarak da bilinen Uta-Jima adasında genç balıkçı Şinji ile varlıklı Miyata ailesinin güzel kızları Hatsue arasındaki ilk aşkın masalsı bir dille kaleme alınmış öyküsüdür bu. Aynı zamanda, zamanın ve mekânın ötesindeki bu korunaklı dünyada gelenekleriyle ve doğayla bağlarını koruyan dalgıç kadınların, balıkçı erkeklerin öyküsüdür Dalgaların Sesi. Ve elbette denizin, dalgaların ve fırtınanın da…
Zülfü Livaneli
Serenad
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar. 1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir. Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini göz önüne seriyor.
Zülfü Livaneli
Son Ada
Son Ada'nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri "son sığınak, son insani köşe" olarak niteliyor. Anlattığı, nerdeyse bir ütopya: "Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu." Ancak bu durum uzun sürmez: Ülkenin darbeci başkanının emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır. Başkan, Son Ada'yı her tür "anarşi"den kurtarmaya kararlıdır. Görünüşte her şey demokratik geleneklere uygundur. Ütopya tam bir distopyaya dönüşürken, başta martılar, bu gidişe başkaldıranlar da vardır...
Paul Auster
Görünmeyen
1967 baharında New York'ta başlayan roman, iç içe geçen dört bölüm boyunca Paris'e ve Karayip Adaları'na kadar uzanan karmaşık bir ilişkiler zincirini anlatıyor. Şair olmak isteyen üniversiteli Adam Walker, siyasal bilimler profesörü Rudolf Born ve sevgilisi Margot ile başlayan aşk üçgeni, Walker'ın ablasını, Born'un üvey kızını da içine alan dörtgenlere, beşgenlere dönüşüyor. Görünmeyen, Vietnam savaşına öfkeli 68 Kuşağı'nı, enseste kadar varan coşkulu bir cinsel açlığı ve sürekli bir adalet arayışını felsefi göndermelerle ören bir yapıt.
Sabahattin Ali
Kuyucaklı Yusuf
Anadolu insanını ve kır-kent ilişkilerini ele alan öncü romanlardan biri olan Kuyucaklı Yusuf, 20. yüzyıl başlarında Ege Bölgesi’nde, Edremit’te geçer. Romanın önde gelen kahramanlarından Yusuf ile Muazzez’in öyküsünde Sabahattin Ali, bir yandan toplumsal yapımızın “yara”larını ve kırsal yapının açmazlarını deşerken, bir yandan da güçlü bir bürokrasi eleştirisi gerçekleştirir. Kuyucaklı Yusuf, ilginç kurgusu ve insan psikolojisini işlemekteki başarılı anlatım tekniğiyle, modern edebiyat tarihimizin başyapıtları arasında yer alır.
Yiğit Okur
Hulki Bey ve Arkadaşları
Hulki Bey ve Arkadaşları'nın öyküsü 1955 yılı Eylülü'nün beşinci günü, akşam saatlerinde başlıyor. Geriye dönüşler ve ileriye gidişlerle sürdürülen anlatım, önce on yıl geriye dönüp 1945 yılının karlı bir Ocak gecesinde yoğunlaşıyor; sonra on yıl ileri gelip 1955 yılı Eylülünün altıncı gecesine, Cumhuriyet tarihinde 6-7 Eylül Olayları diye bilinen, hala izleri silinmemiş o toplumsal, siyasal büyük yanılgıya tanıklık ediyor; yirmi yıl sonra 1975 yılının yağmurlu bir Nisan akşamı sona eriyor. Böylece, 'Hulki Bey ve Arkadaşları', roman kahramanlarının otuz yıllık yaşam serüvenini, görsel denecek bir anlatımla yansıtıyor. Bu ilk romanıyla edebiyat dünyamıza giren Yiğit Okur, bir dönem İstanbul'unun artık anılarda kalmış mozaiğini, rengini, sesini, kokusunu ustaca yansıtıyor; unutulmaya yüz tutmuş bir tadı yüzeye çıkarıyor.
Harper Lee
Bülbülü Öldürmek
Tüm zamanların en sevilen hikâyelerinden biri olan, kırktan fazla dile çevrilen, Oscar ödüllü bir sinema filmi için temel oluşturan ve yirminci yüzyılın en iyi romanlardan biri seçilen Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika’nın acımasız bir önyargı ile zehirlenmiş güneyinde geçen, sürükleyici, yürek burkan ve dikkat çekici bir büyüme hikâyesi. Büyüleyici güzellikler ve vahşi eşitsizlikler dünyasında haksız yere korkunç bir suçla suçlanan bir “zenci”yi savunmak için her şeyi riske atan bir adamın hikâyesi çocuk kahramanın gözünden anlatılıyor.
Nermin Yıldırım
Unutma Dersleri
Aşk acısıyla boğuşan Feribe, acı veren tatlı hatıralarından kurtulmak için soluğu Mazi İmha Merkezi’nde alır. Ne var ki burada verilen unutma dersleri ve her hafta yapmak zorunda kaldığı ödevler, hayatını büsbütün allak bullak edecek, kahramanımız bir yandan sabık sevgilisini unutma yolunda ilerlerken bir yandan da aklının köşesinden bile geçmeyecek maceralara sürüklenecektir. Nermin Yıldırım’dan bu defa aşka, hayallere, aklın ve kalbin cilvelerine dair, çok acıklı, pek neşeli, rengârenk bir serüven…
Yararlı linkler...