Tekfen Holding, “Geleceğin Temelinde” vizyonuyla dördüncü Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı
Tekfen Holding, “Geleceğin Temelinde” vizyonu doğrultusunda sürdürülebilirlik ilkelerini, hayata geçirdiği uygulamaları, devam eden çalışmaları, hedefleri ve performansını paylaştığı Sürdürülebilirlik Raporlarının dördüncüsünü yayımladı. Küresel Raporlama Girişimi (GRI) standardına uygun olarak hazırlanan rapor, daha sürdürülebilir bir dünyayla uyumlu olması amacıyla bu yıl ilk defa basılmayarak sadece dijital rapor formatında hazırlandı.
66 yıldır “En iyi bildiğin işi, en iyi şekilde yap!” düsturuyla hareket eden Tekfen Grubu; insan, kalite ve çevre ekseninde oluşturduğu iş yapma kültürüyle faaliyetlerine sürdürülebilirlik odağında devam ediyor. “Geleceğin Temelinde” vizyonu üzerine inşa edilmiş sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla global kalite standartlarından taviz vermeden faaliyet gösteren Tekfen Holding, 2021 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Rapor, daha sürdürülebilir bir gelecek yaratma anlayışıyla uyumlu olarak, bu yıl ilk kez basılmayarak tamamen dijital formatta yayımlandı.
Dördüncü sürdürülebilirlik raporunun yayımlanmasıyla ilgili olarak bilgi veren Grup Şirketler Başkanı Ali Pandır, yarattığı değer ve istihdamla Tekfen Holding’in Türkiye ekonomisinin önemli yapıtaşlarından biri olduğunu hatırlattı.
İlk raporun yayımlandığı 2019 yılından bu yana sürdürülebilirlik alanında öne çıkan konuları ve bu konulardaki faaliyetleri, tüm paydaşlarla şeffaf bir şekilde paylaştıklarını söyleyen Pandır, Küresel Raporlama Girişimi (GRI) standardına uygun olarak hazırlanan Sürdürülebilirlik Raporu’nda “Geleceğin Temelinde” vizyonu ve bu doğrultuda belirledikleri sürdürülebilirlik hedeflerini ve performanslarını kayıt altına aldıklarını belirtti. Pandır, “Tekfen Holding’in sürdürülebilirlik vizyonunda stratejik öneme sahip üç alan bulunuyor; iklim krizi, çalışanlar ve toplum, Ar-Ge ve inovasyon. Bu üç alan ile ilgili çalışmalara yoğunlaşıyor ve bu konudaki risk ve fırsatlarımızı daha yakından takip ediyoruz,” dedi.
“2021, dönüşümün temellerini hazırladığımız bir yıl oldu.”
Sürdürülebilirlik Raporu’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Pandır, Grubun tarım ve müteahhitlik gibi toplumların sosyoekonomik gelişimi için kritik öneme sahip olan konular ile kesişen faaliyet alanlarında gösterdikleri performansla toplum refahına olan katkıya da dikkat çekti. Pandır, “Sürdürülebilirliğin önemini bir kez daha ortaya koyan Covid-19 pandemisi, çevresel, sosyal ve ekonomik konularda değişimin kaçınılmazlığını net bir şekilde gösterdi. Bu değişim ihtiyacını Tekfen’in yeni başarı hikâyelerini yazmak için bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğunda ilerlemeye devam ettiğimiz 2021, bizim için ayrıca dönüşümün temellerini hazırladığımız bir yıl oldu,” diye konuştu.
Tekfen Net Sıfır Yol Haritası başlatıldı
Ali Pandır, iklim krizine yönelik stratejik planlama çalışmalarına ağırlık vererek, net sıfır karbon emisyonuna geçiş planını şekillendirmek amacıyla “Tekfen Net Sıfır Yol Haritası” çalışmalarını başlattıklarını ifade etti. 2023 yılı içerisinde net sıfır karbon yol haritasını tüm paydaşları ile paylaşmayı umduklarını belirten Pandır, emisyonların azaltılması konusunda ise “Bu kapsamda Grup Şirketlerimiz bünyesinde emisyon azaltımına katkı sağlayan yedi projeyi tamamladık. Bu projeler sayesinde yaklaşık 10.000 MWh enerji tasarrufu sağlarken, yaklaşık 2,1 milyon TL finansal tasarruf elde ettik,” bilgisini verdi.
Aynı zamanda grubun karbon salımı açısından kritik öneme sahip olan gübre üretimi faaliyetleri ile ilgili olarak da Pandır, “Toros Tarım’ın en büyük salım kaynağı olan Mersin İşletmesi’ndeki nitrik asit ünitesinde yeni N2O (diazot monoksit) filtreleme sistemi kuruyoruz. Bu yatırım sayesinde, iklim değişikliği açısından önemli rol oynayan N2O emisyonlarının yaklaşık yüzde 90 seviyesinde azaltmayı planlıyoruz. Bununla birlikte şirketin Samsun ve Mersin İşletmelerindeki üretim süreçlerinde atık ısı olarak ortaya çıkan buhar enerjisinden yararlanarak 220.000 MWh enerji ürettik ve bu sayede 94.886 ton sera gazı salımının önüne geçtik,” diye konuştu.
Yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımı ile sıfır emisyon
Taahhüt faaliyetlerinin net sıfır ekonomiye geçiş sürecindeki katkısının ağırlıklı olarak sabit tesislerle desteklendiğini belirten Ali Pandır, Tekfen İnşaat’ın Ceyhan Çelik Yapı İmalat Fabrikası ile FNN Sürdürülebilirlik Merkezi’nin faaliyete başladığı Güney Anadolu Ana Tamir Bakım Tesisleri’nde (GAT) 2021 itibarıyla yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçildiğini vurguladı. Pandır, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu tesislerimizde güneş enerji panelleriyle yenilenebilir enerji üretimine başlamanın yanı sıra şebekeden tedarik edilen elektrik için de Uluslararası Yeşil Enerji Sertifikası (I-REC) temin ederek, bu tesislerin enerji kullanımından kaynaklanan Kapsam 2 emisyonlarını sıfırladık.”
Su Güvenliği Programı’nda A ile derecelendirilen üç şirketten biri
2021 yılında dünya çapında 3.368 şirketin raporlama yaptığı Su Güvenliği Programı’nda “A” derecelendirme notu alan Türkiye’deki üç şirketten biri olduklarına dikkat çeken Pandır, “Program kapsamında dünyada ise 118 şirket arasına girme başarısı gösterdik. Bunun yanı sıra Tekfen Holding, ilk kez 2017 yılında katıldığı CDP İklim Değişikliği Programı’nda 2021 yılında ‘A (-)’ bandında yer alarak Türkiye İklim Liderleri arasına girmeyi başardı,” diye konuştu.
Ar-Ge’ye 28 milyon TL yatırım
Tarımla doğrudan ilişkili iki şirketi Toros Tarım ve Tekfen Tarım bünyesinde de sürdürülebilirlik alanında önemli adımlar attıklarını ifade eden Ali Pandır, “Tekfen Tarım’ın Agripark Ar-Ge Merkezi’nde tohum ıslah projeleriyle ülkemizin farklı ekolojik koşullarına uygun, kuraklığa dayanıklı ve yüksek verimli ekmeklik buğday çeşitleri geliştiriyoruz. Toros Tarım Ar-Ge Merkezi’nde ise çevreye duyarlı yeni gübre türlerinin geliştirilmesi, üretim süreçlerinde enerji tasarrufu ve çevresel etkilerin azaltılması gibi konularda çalışmalar yürütülüyor. Grup genelinde 2021 yılında Ar-Ge’ye yaklaşık 28 milyon TL yatırım yaptık. Ayrıca bir patent ve beş faydalı model başvurusu gerçekleştirdik,” açıklamasını yaptı.
“Kadın Çiftçi Kredisi” projesi hayata geçirildi
Tekfen’in tarımda sürdürülebilirlik adına yaptığı çalışmaların bununla sınırlı olmadığını ve Tekfen Vakfı ile Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) iş birliğinde tarımda çalışmak isteyip kendi girişimini kuracak maddi imkânı olmayan kadın girişimcilerin iş sahibi olabilmesi için 2021 yılında “Kadın Çiftçi Kredisi” projesini hayata geçirdiklerini belirten Ali Pandır, pilot olarak seçilen Ege Bölgesi’nde 80 dar gelirli kadın çiftçiye, yapacakları tarım faaliyetine göre 5.000 ila 15.000 TL arasında kredi tahsis edildiğini söyledi. Toros Çiftçi Akademi ise özel olarak tasarlanan Toros Tarım Eğitim Otobüsü ile 2021 yılında 96 farklı lokasyonu ziyaret ederek, çiftçi ve bayilere doğru gübre kullanımıyla ilgili eğitimler verdi.
Kazasızlık başarıları
Tekfen Holding için en önemli sürdürülebilirlik önceliklerinden biri olan iş sağlığı ve güvenliğindeki ana hedef, tüm iş yerlerinde faaliyetleri “sıfır kaza” ile sürdürebilmek. Bu konuda Grup genelinde toplam 514.930 kişi-saat Sağlık Emniyet ve Çevre (SEÇ) eğitimi verildiğini belirten Ali Pandır, “Tekfen İnşaat, toplam kayıt edilebilir yaralanma oranı bakımından sektör ortalamalarının altındaki performansını 2021 yılında da sürdürdü. Projelerinde önemli kazasızlık başarıları elde eden Tekfen İnşaat, ‘Sanal Gerçeklik Ekipmanı ile Operatör Eğitimi’ projesiyle IPLOCA’nın Sağlık ve Emniyet Ödülü’nü kazanırken, uygulamalı SEÇ eğitim alanı olarak geliştirdiği 3H Tehlike Avı Merkezi projesini pilot olarak uygulamaya aldı,” dedi.
“Esnek çalışma” çalışan memnuniyetini ve verimliliğini artırdı
Ali Pandır, Tekfen Holding ve Grup Şirketleri genelinde bütünsel bir yaklaşımla 2017’de başlayan dijital dönüşüm hareketinin uzaktan bağlantı, siber güvenlik, iş birliği platformları ve dijitalleşmiş iş süreçleri ile esnek ve uzaktan çalışma modellerine geçişi kolaylaştırdığını ve pandemiyle birlikte de hızla hayata geçmesini sağladığını hatırlattı. Pandır, “Esnek çalışma kapsamında çalışanlar, İş Sağlığı ve Güvenliği esaslarına uygun olarak evlerinde oluşturdukları çalışma ortamında bir ayın 10 iş gününe kadar uzaktan çalışma hakkına sahip olabiliyorlar. Ofis içi düzenin aksamaması adına da bir departmanın aynı anda en fazla yüzde 50’sine uzaktan çalışma imkânı sunuyoruz. Bu şekilde şirket çalışanlarımızın uzaktan çalışmaya bağlı olarak daha memnun ve motive çalıştıklarını gözlemledik,” dedi.