Tekfen Mühendislik
değişimle hedeflerine koşmaya devam ediyor
Tekfen’in yeni 5 yıllık stratejik planı çerçevesinde Tekfen Mühendislik yönetiminde değişim yaşandı. Beş yıldan bu yana Tekfen Mühendislik’in Genel Müdürlüğünü yürüten Fatih Can, Holding Yönetim Kurulu kararıyla yeni kurulacak Tekfen Yenilenebilir Enerji şirketinin Genel Müdürlüğüne atanırken, Genel Müdürlük görevine de Tekfen Mühendislik Strateji, İş Geliştirme ve Teklif Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Metin Zağyapan getirildi. Fatih Can, yeni enerji şirketi kuruluncaya kadar Grup Şirketler Başkan Danışmanlığı görevini yürütecek.
Fatih Can, yenilenebilir enerji alanına girmenin Tekfen için yepyeni bir fırsat olduğunu ve bu sorumluluğu üstlenmekten heyecan duyduğunu belirtirken, Tekfen Mühendislik’in yeni Genel Müdürü Metin Zağyapan da, şirketin istikrarlı bir şekilde, bir bütün olarak hareket edebilen, yeniliklere açık, çalışanlarına değer veren ve ortak hedefler peşinde koşan bir şirket olarak yoluna emin adımlarla devam edeceğini söyledi.
Tekfen Grup Şirketler Başkan Danışmanı Fatih Can
“Tekfen Mühendislik çok güvenli ellerde.”
Tekfen Mühendislik Genel Müdürü olarak 5 yıldır sürdürdüğünüz görevi Metin Zağyapan’a devrederek, yeni kurulacak olan Tekfen Yenilenebilir Enerji şirketinin Genel Müdürlüğüne atandınız. Yeni üstlendiğiniz görevde nasıl bir yol haritası öngörüyorsunuz? Bu projenin Tekfen açısından önemi nedir?
Bu yol, aslında çok uzun süredir adı zaten konulmuş olan bir yol. Tekfen, hep enerjinin içinde olmuş, kendisi enerji üretmese de, bugüne kadar daha çok fosil enerji kaynaklarını kullanan sayısız müşteriye mühendislik ve müteahhitlik projesi yapmış bir grup. Fakat bu zaman zarfında şunu gördük ki, daha önce kendilerini petrol ve gaz şirketi olarak adlandıran birçok şirket, sistematik bir şekilde yalnızca isimlerini enerji şirketi olarak değiştirmekle kalmadı, stratejilerini ve yatırım portföylerini %100 yenilenebilir enerji etrafında kurdu. Geçmişin petrol şirketleri, bir daha çıkmamak üzere yenilenebilir enerji kulvarına girdi. Bazıları daha önde, bazıları daha geride olsa da, dönüşü olmayan bir yol bu. O anlamda, enerji üreticisi olmayı zaten isteyen Tekfen’in, yenilenebilir enerji kaynaklarının ya da sistemlerinin içinde olmaya karar vermesi bir sürpriz değil. Olan şey, çok uzun bir süredir konuşulan ve değerlendirilen fikirlerin, oldukça pragmatik bir şekilde ve hızla stratejik plan içine dahil edilmesi. Açıkçası bu durum hoşuma da gidiyor, bu yönelime “Yenilenebilir Tekfen” demek istiyorum. Tekfen, yenilenebilir enerji ile birlikte kendini de yeniliyor. Bunlar çok iç içe. Dolayısıyla bu pragmatik yaklaşım bence doğru bir yaklaşım.
Böyle bir projeden sorumlu olmak, bu oluşumun başında yer almak size neler hissettiriyor?
Çalışmalarını keyifle takip ettiğim Tekfen İnşaat İş Geliştirme’deki iş arkadaşlarımla yeniden buluştuk. Artık çok daha sistematik bir şekilde, daha da önemlisi adı konulmuş hedeflere ve stratejik planlara uygun olarak birlikte çalışacağız. Yenilenebilir enerjinin stratejik planda Tekfen’in üçüncü ana dikeyi olarak tanımlanması, konuya atfedilen önemi gösteriyor. Tabii yalnızca yenilenebilir enerji üretimi değil, yeşil hidrojen, yeşil hidrojenden yeşil amonyak eldesi, yeşil amonyakla başka bir dikeyimiz olan kimyasal gübre işimizin önemli bir ihtiyacını karşılama, karbon yakalama, tutma, tekrar kullanma, depolama, hatta atmosferden direkt karbon yakalanması (Direct Air Capture - DAC) gibi çok önemli teknolojiler de görev tanımımız içerisinde. Bu konuların bir kısmı teknolojik ya da ticari olarak daha net, bir kısmı ise henüz Ar-Ge aşamasından uygulamaya geçiş sürecinde. Bütün bunların aynı dikeyin içine konulması işimizi daha zor ama keyifli hale getiriyor.
Tekfen Mühendislik’teki bayrağı, uzun yıllardır birlikte çalıştığınız Metin Zağyapan’a devrettiniz. Bu bayrak değişimi için neler söylemek istersiniz?
Aslında o büyük bayrağı şirket olarak hep birlikte taşıdık. Şimdi o bayrağın nereye doğru gideceği, nasıl daha yukarıya taşınabileceği Metin Zağyapan’ın sorumluluğunda. Tekfen Mühendislik Genel Müdürlüğüne atandığımda, bu şirket için hedeflerimi gerçekleştirmek için kendime beş yıl süre vermiştim. İstediklerimin hepsini yapabildim mi, elbette yapamadım, ama önemli bir kısmının da hayata geçtiğini memnuniyetle görüyorum. Buradaki önemli konu, kararların arkadaşlarımla birlikte tartışılmış olması, çok geniş bir kitlenin görüşlerinin alınmasının bir pratik haline getirilmesidir. Bunun bir “Değişim Atılımı” olduğunu söylüyorduk. Bu dönüşüm sürecinde adımlarımızı çok geniş bir çalışan katılımıyla, aramızda tartışarak, çok ciddi bir değerlendirmeden geçirerek bir doküman haline getirdik. O el kitabından, Tekfen Mühendislik’in yeni stratejik planı rahatlıkla çıkacaktır. Aslında bu stratejik plan da, Holding stratejik planı için çok güçlü bir destek kolonu olacaktır.
Belirttiğim gibi, beş yıl boyunca her türlü konuyu, olabilecek en geniş kitleyle tartıştık. Kararlar da hep geniş katılımla, çoğunluğun fikir birliğiyle alındı. O beş yılda “Süpermen Yönetici” olmamaya dikkat ettim, çünkü “Süpermen Yönetici”lere inanmıyorum. Tekfen Mühendislik’te, en alttan yukarıya doğru, çok fazla katılım potansiyeli ve isteği olan genç ve dinamik bir ekip var. Dolayısıyla tüm Grup Şirketlerine çok fazla katma değer getirisi sağlayabilecek bir potansiyel merkezidir mühendislik şirketimiz. Tekfen Grubu’nun teknoloji ve fenle ilgili hangi fikri varsa, bu fikri gerçekleştirmenin ilk durağı orası olacak.
Her zaman söylediğim gibi, Tekfen Yenilenebilir Enerji de bence Tekfen Mühendislik’in içinden çıkacak, onun desteğiyle büyüyecek. O anlamda şirketin yönetimine Metin Zağyapan’ın seçilmiş olması beni çok sevindiriyor. Tekfen Mühendislik, çok güvenli ellerde. Her zaman onun yanında olacağım. Tekfen Mühendislik’te bayrağı hep birlikte taşıyorduk. Şimdi taşıyanlardan biri, yandaki bayrağı devraldı. Yandaki bayrağı da başarılı bir şekilde taşıyabilmek için, mühendislik kapasitenin desteğine ihtiyacımız var. Tıpkı diğer tüm Grup Şirketlerinin ve tüm birimlerinin yardımına ihtiyacımız olduğu gibi.
Tekfen Mühendislik Genel Müdürü Metin Zağyapan
“Şirketimizin merkezinde insan olduğunu hiç aklımızdan çıkarmayacağız.”
Yeni görevinizin hayırlı olmasını diliyoruz. Bu değişim hakkında neler söylemek istersiniz? Yeni görevinizdeki öncelikleriniz neler?
Tekfen Mühendislik’e ilk başladığımda yıl 2006 idi ve ben 33 yaşındaydım; göreceli olarak gençtim. Heyecanlı, hevesli, idealleri olan bir mühendistim. O yıllardaki hevesi, heyecanları ve daha da olgunlaştırmış olduğunuz idealleri şirketin en üst pozisyonuna da taşıdığınız taktirde, başarılı olmamak için önünüzde hiçbir engel kalmıyor. Biliyorsunuz, uzun süreler yurt dışında, İngiltere’de çalıştım. Orada edindiğim en önemli tecrübelerden birisi, şirketlerdeki pozisyonların kişilerden bağımsız olduğuydu. Burada söylemek istediğim, “Metin Zağyapanlı Tekfen Mühendislik nasıl olacak?” sorusundan ziyade, “Tekfen Mühendislik nasıl olacak?” sorusuna odaklanmamız gerektiği. Elbette her insan kendi kişiliğini işine, çalışma arkadaşlarına yansıtır, ama bu etkiyi minimuma indirerek, esasen işin ve görev tanımının gerekliliklerini yerine getirmek bence daha önemli olmalı. Diğer taraftan insana dokunabilmek mühendislikte çok önemli bir konu. Bunu da görev tanımının bir parçası olarak kabul etmek lazım.
Şu an için Tekfen Mühendislik’in en çok ihtiyaç duyduğu şey, istikrarlı olabilmek. Şirketin hedeflerinin net olması, bu hedeflerin tüm çalışanlar tarafından anlaşılması ve herkesin bu hedefler doğrultusunda koşabiliyor olması. Bunu yapabilmek için de öncelikle Şirket Genel Müdürünün tüm çalışanların güven oyunu kazanması gerekli. Benim de ilk yapacağım bu olacak. Çalışanlarımızın güven oyunu almak, şirketin net hedeflerine herkesi ikna yoluyla inandırmak ve istikrarlı bir şekilde bu hedefler doğrultusunda ilerlemek…
Dolayısıyla, işimiz olan mühendisliğe odaklanacağız, operasyonlarımızı maliyet odaklı, kâr hedefli ve hatasız yerine getirmeye çalışacağız, hayallerimizin peşinde koşarken gerçeklikten uzaklaşmayacağız, etkin iş geliştirme yaparken mevcut müşterilerimizin değerini bileceğiz ve en önemlisi şirketimizin merkezinde insan olduğunu hiç aklımızdan çıkarmayacağız.
Yeni görevinizde sizi neler bekliyor? Tekfen Mühendislik sizin liderliğinizde hangi yönde ilerleyecek?
Maruz kaldığımız “Mükemmel Fırtına” esnasında bu görevi üstlenmek kolay olmayacak. Ama bu göreve getirildiysek, zoru başarmayı da bileceğiz. Yaptığımız iş elbette tek kişilik bir oyun değil. Ekiplerin desteğini almak, uzlaşıcı olabilmek, ortak noktada buluşabilmeyi bilmek, ama gerektiği durumlarda karar verici olabilmek ve kişilerin bu kararların arkasında durmasını sağlamak, benim en önemli görevim olacak. Son beş yılda Fatih (Can) Bey liderliğinde şirketimizi çok iyi konumlandırdık, ufak tefek dokunuşlar ile bunu daha da sağlamlaştıracağız.
Bana göre Tekfen Mühendislik’in yaptığı iş, tüm Grup Şirketleri içinde çok kilit bir yere sahip. Çünkü her yatırım, bir fikirle başlayacak ve mühendislik yetkinlikleri kullanılarak geliştirilecek; her teknik satın alma, bir mühendislik şartnamesi ile başlayacak; her yapım projesi, ancak mühendislik tasarımı bittikten sonra başlayacak. Bu anlamda Grup Şirketlerimizin Tekfen Mühendislik’e verdikleri desteği artırarak devam ettireceklerine inanıyorum. Bu destek karşısında bizler de işimizin gereğini yapacağız. Tekfen Mühendislik, bir bütün olarak hareket edebilen, daha uzlaşıcı, yeniliklere açık, aynı zamanda yaptığı işe odaklı, çalışanlarına değer veren ve herkesin desteklediği hedefler peşinde koşan bir şirket olarak yoluna emin adımlarla devam edecek.