Değerli çalışma arkadaşlarım,
Dünya ve ülkemiz zor günlerden geçiyor. Pandemi nedeniyle büyük bir türbülansa maruz kalan dünya ekonomisi, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle bir darboğaza daha girdi. Dünyada pek çok ekonominin büyümesi yavaşladı ve enflasyonla mücadele beklenen hızda ilerlemiyor. Pek çok merkez bankası parasal sıkılaşma politikası uyguluyor, bu da finansman maliyetlerinin artmasına yol açıyor. Dünya ekonomisi yavaşlıyor ve durgunluk tüm ekonomileri zorluyor. IMF’ye göre dünyanın üçte biri 2023-2024’te resesyonda olacak.
Son yıllara damgasını vuran olağanüstü koşullar, Grubumuzun faaliyetlerini de olumsuz etkiledi. Taahhüt Grubu, içinden geçmekte olduğu “mükemmel fırtına” nedeniyle önemli iş ve gelir kaybına uğradı. Özellikle bu iş kolumuzdaki risklerimiz çok yükseldi ve ekonomik, siyasi konjonktür gibi kontrolümüz dışındaki gündemden fazlasıyla etkileniyor. Dünyada ve Türkiye’de önümüzdeki en azından birkaç yıllık döneme ilişkin beklentilerin de çok pozitif olmaması, özellikle borç-alacak, verimlilik ve nakit yönetimi konusunda bizi çok dikkatli olmaya yöneltiyor.
Öte yandan iş yaptığımız sektörleri yakından ilgilendiren, sürdürülebilirlik odaklı yasal düzenleme ve beklentiler de değişimi kaçınılmaz kılıyor. Mühendislik ve Taahhüt Grubumuzun bugüne kadar ağırlıklı olarak faaliyet gösterdiği petrol ve gaz sektörlerinde dünyadaki yeşil dönüşümün giderek ivme kazanması, sektörün günden güne daralmasına ve iş olanaklarının azalmasına yol açıyor. Dünya, hızlı bir şekilde yeşil enerji odaklı dönüşüyor ve karbonsuzlaşıyor. En büyük petrokimya müşterilerimiz bile büyüme rotalarını değiştirerek yeşil enerji odaklı projelere büyük yatırımlar yapıyor. İki ana iş kolumuzu da yakından ilgilendiren yoğun rekabet, regülatif ve jeopolitik belirsizlikler, sektörel küçülme beklentileri, hammaddeye erişim zorluğu gibi problemler ve dünyadaki mega eğilimler, Grubumuzu mutlaka etkili önlemler almaya ve iş sürekliliğini sağlamak için yeni iş kollarına yatırım yapmaya yöneltiyor.
Bu gerçeklerden yola çıkarak başlattığımız Beş Yıllık Stratejik Plan çalışmamız, 14-15 Haziran tarihlerinde Toros Tarım Samsun tesislerinde yaptığımız Tekfen Holding Yönetim Kurulu toplantısında ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Gelişen piyasalar, iş yapma kapasitemiz ve sahip olduğumuz insan kaynaklarımızın en verimli alan, zaman ve şartlarda değerlendirilmesini amaçlayan strateji çalışmamızın bir sonucu olarak, bazı Grup Şirketlerimizin yapısı, odak alanları, görev ve sorumluklarında yeni düzenlemeler yapılmasına karar verdik.
Söz konusu strateji ve iş planının temel vizyonunu, yönetilebilir ciro büyümesi, sürdürülebilir ve tahmin edilebilir kârlılık oluşturuyor. Bu kapsamda ele alınan strateji öğeleri, tüm paydaşlarına değer yaratmayı amaçlıyor.
Bazen “büyümek için küçülmek” ve gücünü daha rasyonel alanlara odaklamak gerekir. Biz de bu dönemde konjonktürel nedenlerle zor bir dönemden geçen Taahhüt Grubumuzda sinerji ve verimliliği artıracak bazı düzenlemelere giderken, iş alanlarımızı çeşitlendirmek ve yeni fırsat alanlarını değerlendirmek üzere yeni oluşumlara alan açacağız. Bu alanların başında yeşil enerji geliyor. Diğer tüm endüstriler gibi petrol ve gaz endüstrisinin de içinden geçmekte olduğu dönüşüme paralel olarak karbonsuzlaştırma, yeşil enerji, yeşil hidrojen, yeşil amonyak ve karbon yakalama, stoklama ve kullanma konuları Tekfen Grubu’nun 3. büyüme aksını oluşturacak. Bu alanda faaliyet göstermek üzere kuracağımız “Tekfen Yenilenebilir Enerji Çözümleri” şirketi yoluyla, çeşitli iş birliği fırsatlarını da iş modelimize dahil edeceğiz.
Yeniden yapılandırılan Taahhüt Grubu bünyesinde, üretim alanındaki yetkinliğimizi, verimliliği ve iş kapasitemizi artırmak üzere tesislerimizi tek bir çatı altında toplayacağız. Bu amaçla Derince’deki imalat tesisimizi fiziksel olarak Ceyhan’la birleştirirken, Azerbaycan ve Kazakistan’daki üretim kapasitemizi tek elden yönetmek ve bizim için potansiyel bir büyüme alanı teşkil eden platform ve modüler imalat konularında faaliyet göstermek üzere, Tekfen İmalat ve Mühendislik şirketimizi “Tekfen Platform ve Modüler İmalat” şirketine dönüştüreceğiz. Tesis ve işletmelerimizde, yalın üretim teknikleri ile verimliliğimizi artırırken, önümüzdeki dönemde yapacağımız fizibilite çalışmaları doğrultusunda bu alanı, en büyük potansiyeli Suudi Arabistan olan yeni yatırımlarla destekleyeceğiz.
Tekfen Mühendislik, özellikle enerji çözümlerine yönelik dönüşüm çalışmalarımızın hayata geçirilmesinde kritik bir role sahip olacak. Önemli bir mühendislik birikimine ve geniş bir iş portföyüne sahip olan Tekfen Mühendislik, verimliliğini artırmak için daha rekabetçi olacağı seçici coğrafi bölge ve sektörlere odaklanacak.
Tarımsal Sanayi Grubumuzun önündeki fırsat ve büyüme alanlarını da yeni yatırımlarla değerlendireceğiz. Yeni kimyasal üretim tesislerinin yanı sıra terminalcilik ve depolama olanaklarının geliştirilmesi için yaklaşık 500 milyon ABD doları tutarında yeni yatırım öngörüyoruz. Ayrıca 2030 yılında Net Sıfır hedefine ulaşmak için Kapsam 1 ve Kapsam 2 yatırımları ile dijital dönüşüm, müşteri deneyimi ve Ar-Ge çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Yine, Grubumuzun en eski ve en kârlı iş kollarından biri olan terminalcilikte katı, sıvı elleçleme, kimyasal depolama ve iskelelerimize yatırım yapmaya devam ederken, özellikle Mersin ve Ceyhan’da konteyner terminalciliğine yatırım yapmak üzere stratejik bir ortakla iş birliği imkânlarını araştıracağız.
Bize sürdürülebilir bir büyüme sağlayacak yenilik ve yatırımlarımız bunlarla sınırlı kalmayacak. Tekfen İnşaat ve Toros Tarım başta olmak üzere, tüm Grup Şirketlerimizde stratejik hedeflerimiz doğrultusunda iş birliği yapabileceğimiz stratejik ortaklıklar kurma imkânlarına bakacağız.
Bu dönüşüm sürecinde, genlerimizde bulunan “teknoloji” ve “fen” referansına dönüş için inovasyon ve dijitalleşme çalışmalarımıza da hız vereceğiz. Paydaş ilişkilerimizi aktif hale getirirken, yeni stratejiye uygun organizasyonel ve yönetim değişikliklerini de eşzamanlı olarak gerçekleştireceğiz. Her yapısal değişimde olduğu gibi, Tekfen’i finansal ve yönelimler itibarıyla daha sağlıklı bir noktaya ulaştırmayı amaçlayan bu dönüşümde de, insan kaynakları ve ardından bütün destekleyici fonksiyonların eş zamanlı olarak stratejiye uygun ve paralel bir şekilde dönüşmesi büyük önem taşıyor.
Bu doğrultuda, Mühendislik ve Taahhüt Grubumuzun yönetim kademelerinde bazı düzenlemeler yaptık. Taahhüt Grubu Başkan Yardımcısı ve TİTAŞ Genel Müdürü Mustafa Kopuz, belirtilen görevlerinden ayrılarak, yakın gelecekte kurulacak olan “Tekfen Platform ve Modüler İmalat” şirketine Genel Müdür olarak atandı. Kopuz, bu şirketin kuruluşuna kadar vekâleten TİMAŞ Genel Müdürlüğünü yürütecek. Boşalan TİTAŞ Genel Müdür pozisyonunu, ikinci bir duyuruya kadar Grup Şirketler Başkanı olarak vekâleten ben üstleneceğim.
Tekfen Mühendislik’in Genel Müdürlüğünü yürütmekte olan Fatih Can, yeni kurulacak “Tekfen Yenilenebilir Enerji” şirketinin Genel Müdürlüğüne atandı. Ondan boşalan Genel Müdürlük görevine ise Strateji, İş Geliştirme ve Teklif Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Metin Zağyapan getirildi. Fatih Can, yeni şirket kuruluncaya kadar Grup Şirketler Başkan Danışmanlığı görevini üstlenecek.
Görev değişikliklerine ek olarak, Taahhüt Grubu’nda İK fonksiyonlarının Holding İK altında toplanmasına ve hizmet vermesine; Taahhüt Grubu IT fonksiyonlarının TİTAŞ altında birleşmesine ve Holding liderliğinde Taahhüt Grubu’na ortak hizmet vermesine karar verildi. Benzer şekilde, Holding Mali İşler fonksiyonu da TİTAŞ Mali İşler fonksiyonuna destek ve yönlendirme sağlayacak. Bunların yanı sıra, Tarımsal Sanayi Grubu’nda olduğu gibi, Taahhüt Grubu Şirketlerindeki diğer destek fonksiyonları da sinerji ve ekonomi sağlamak üzere tek noktadan yönetilecek.
Büyümeyi olanaklı hale getirmek için ciro üretmeyen aktiflerimizi de likide ediyor olacağız. Başlı başına çok büyük bir transformasyon olarak nitelendirebileceğimiz bu dönüşümü gerçekleştirebilecek bütün finansal gerekliliklerin hesabı/simülasyonu yapıldı ve Avrupa’daki şirketlerimiz üzerinden kredi fonlanması dahil olmak üzere kredi ihtiyaçları hesaplanarak ilgili partilerle ön iletişime geçildi.
Bu planın detaylarını yakın zamanda öncelikli olarak sizler, sonrasında Türkiye ve dünyadaki ilgili partilerle paylaşarak uygun iş birliklerini hızlı bir şekilde kurmayı amaçlıyoruz. Kurumumuzun genlerinde olan bütün değerlerin içerisinden “saygı” ve “hesap verilebilirliği” ön plana çıkartarak öncelikle birbirimizle, sonra da bütün paydaşlarımızla ilişkilerimizi bu çerçevede önceliklendireceğiz. Türkiye’de halka açıklık oranı en yüksek kurumlardan birisi olarak, gerek hisse performansımız gerekse de küçük yatırımcı ilişkilerini önceliklendirdiğimiz bir döneme giriyoruz.
Yeni dönemde de, Tekfen’i olması gereken noktaya ortak bir anlayış ve uyum içinde birlikte taşıyacağız. Bir dönüşümün başarısında, üst yönetimin desteği kadar, şirket çalışanlarının da katılımı kaçınılmazdır. Holding Yönetim Kurulumuzun tamamının katılımıyla onaylanan yeni strateji planımızın, sizlerin de desteğiyle başarılı olacağına yürekten inanıyorum.
Bu zorlu dönemi güç birliğiyle aşıp, çok daha güzel yarınlara birlikte ulaşma dileğiyle, tüm çalışma arkadaşlarımın ve ailelerinin sağlıklı bir güzel bir yaz geçirmelerini temenni ediyorum.
Hakan Göral
Tekfen Grup Şirketler Başkanı