Oda müziğinde şimdi
“O da” var!
Tekfen Filarmoni, 30. yılında müzik tutkusunu taze bir fikir, yepyeni bir oluşum ve “O da Tekfen” adıyla oda müziğine de taşıdı. İlk olarak Boğaziçi Üniversitesi iş birliği ile Albert Long Hall’da müzikseverlerle buluşmaya başlayan “O da Tekfen”, orkestra müzisyenlerinden oluşan farklı gruplarla her dönemden farklı bestecilerin eserlerini seslendiriyor.
Temelleri 1992 yılında “Karadeniz Oda Orkestrası” olarak atılan Tekfen Filarmoni, 30. yılında yepyeni bir oluşumla oda müziği konserleri vermek üzere “O da Tekfen” projesini hayata geçirdi. İlk olarak, Boğaziçi Üniversitesi iş birliğinde başlatılan girişimle, üniversitede uzun yıllardır sürdürülen ancak pandemi nedeniyle kesintiye uğrayan Albert Long Hall Klasik Müzik Günleri, iki yıllık bir aradan sonra “O da Tekfen” ile yepyeni bir başlangıç yaptı. Geçtiğimiz yılın sonbaharında başlayan konserlerde Tekfen Filarmoni müzisyenlerinden oluşan farklı oda müziği toplulukları, Barok dönemden modern döneme uzanan geniş bir repertuvarla, Albert Long Hall’da üniversiteli dinleyicilerle buluşmaya başladı.
‘22 Sonbahar Programı kapsamında 12 Ekim, 26 Ekim, 9 Kasım, 30 Kasım ve 14 Aralık tarihlerinde verilen beş konserde Respighi, Béla Bartók, Gustav Holst, Donizetti, Schubert, Hüe, Doppler, Ghidoni, Zelenka, Piazzola, Françaix, Lutoslawski, Debussy, Arnold, Milhaud, Berger, Boccherini ve Brunetti gibi bestecilerin sıkça ve keyifle dinlenilen eserlerinin yanı sıra daha nadir seslendirilen eserleri de farklı çalgılardan oluşan topluluklarla seslendirildi. Konserlerde, kısa enstrüman tanıtımlarına da yer verildi.
O da Tekfen, en eski dönemlerden günümüze uzanan geniş bir yelpazede oda müziğinin en güzel örneklerini, farklı çalgılardan oluşan oda müziği topluluklarıyla izleyicilere sunuyor.
Mart ayında başlaması planlanan ‘23 İlkbahar Programı ise yaşanan üzücü deprem felaketi nedeniyle ertelemeli olarak başladı. 5 Nisan’daki ilk konserde Baran’ın Demet Süiti, Taffanel’in Sol minör üflemeli beşli ve Klughardt’ın Op. 79 üflemeli beşli eserleri seslendirildi.
26 Nisan’daki konserde ise Murat Erginol (keman), Yiğit Uğurlu (keman), Orhan Çelebi (viyola), Nil Kocamangil (viyolonsel), Yağızcan Keskin (klarinet) ve Kandemir Basmacıoğlu’dan (piyano) oluşan topluluk, Brahms’ın Piyanolu dörtlü No. 1 Op. 25 ve Klarinetli beşli Op. 115 adlı eserlerini müzikseverlerle buluşturacak.
Tekfen Vakfı Genel Müdürü Dori Kiss Kalafat:
“O da Tekfen, geleceğin dinleyicisini yetiştirmenin en güzel yollarından biri.”
O da Tekfen’in uzun süredir hayalini kurdukları bir oluşum olduğunu belirten Tekfen Vakfı Genel Müdürü Dori Kiss Kalafat, böylece gençlere ulaşmak için yeni bir kanal daha oluşturduklarını ve öğrencilerden gelen olumlu geri dönüşlerin kendilerini fazlasıyla mutlu ettiğini söylüyor:
“Tekfen Filarmoni, bundan 30 sene önce ‘Karadeniz Oda Orkestrası’ olarak doğmuştu ve zamanla genişleyerek bir senfoni orkestrası halini aldı. Oda müziği, klasik müziğin temelidir. Bu açıdan, sanatçılarımızın titizlikle teşkil ettiği oda müziği gruplarında icra edecekleri müziğin, Tekfen Filarmoni’ye de çok şey kazandıracağını biliyoruz. Ancak O da Tekfen’i bugünkü ekonomik şartlarda, tek başımıza hayata geçiremezdik, doğru da olmazdı. Zaman, artık kurumlar arası güç birliği ve imece usulü iş yapma zamanı. Biz de öyle yaptık. O da Tekfen’in ilk sezonunda, kendimizi evimizde gibi hissettiğimiz Boğaziçi Üniversitesi’nde olmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Konserlerimiz öğrencilerden hiç beklemediğimiz kadar ilgi görüyor. Çok olumlu geri bildirimler alıyoruz, tüm konserler kapalı gişe gidiyor. Yeni neslin klasik müziği bu derece benimsemesi bizi biraz şaşırttığı gibi gelecek açısından da umutlandırdı. Küçük çocuklar için hayata geçirdiğimiz Tekfen Filar-mini’den sonra üniversitelilere hitap eden O da Tekfen, geleceğin dinleyicisini yetiştirmenin en güzel yollarından biri oldu.
O da Tekfen, yeni sezonunda Boğaziçi Üniversitesi ile sınırılı kalmayıp aynı imece usulüyle Ayvalık Festivali, Şirince’de düzenlenecek Klasik Keyifler ve CSO Ada Ankara gibi festival ve mekânların programlarında da yerini alacak. Müzik deyince, Tekfen’e daha geniş bilinirlik kazandıracak.”