Al Thumama
Stadyumu
projesine
kazasızlık ödülü
Tekfen İnşaat’ın Katar’da yapımına devam ettiği Al Thumama Stadyumu’nda çalışmalar pandeminin yol açtığı zorluklara rağmen güvenle devam ediyor. Son aşamasında olan projede İşgünü Kayıplı Kaza olmaksızın 25 milyon çalışma saatine ulaşılması nedeniyle Tekfen İnşaat, işveren idare tarafından sertifika ile ödüllendirildi.

Tekfen İnşaat’ın 2017 yılında üstlendiği 40.000 seyirci kapasiteli Al Thumama Stadyumu, Katar’da düzenlenecek 2022 Dünya Kupası sırasında grup, eleme ve çeyrek final maçlarına ev sahipliği yapacak 8 stattan biri. Turnuva sonrasında çevresindeki tesislerle birlikte yerel futbol kulüplerinin kullanımına sunulacak olan stadın en önemli özelliklerinden biri de tasarım olarak ilham kaynağını Katarlı erkeklerin namaz sırasında başlarına taktıkları ve Arapça “Al Gahfiya” olarak adlandırılan bir başlıktan alması. Katar’ın 2022 Dünya Kupası’na verdiği önemin yanı sıra stadın hem yerel bir mimar tarafından tasarlanmış olması hem de bu coğrafyaya özgü tasarımı, ülke yönetiminin ve işverenin projeye verdiği önemi daha da artırıyor.
Projenin bir diğer özelliği de işçi sağlığı ve refahı konusunda çok yüksek standartların benimsenmiş olması. Çalışanların hangi koşullarda barınacağı, ne tür araçlarla seyahat edeceği ve yemek ihtiyaçlarının nasıl giderileceği bile sıkı kurallarla belirlenmiş durumda. Bu yüksek standartlar, sahada çalışan personelin kendini değerli hissetmesinde ve kurallara uyumun yüksek olduğu bir çalışma kültürünün oluşmasında önemli rol oynuyor. Tekfen İnşaat’ın yüksek İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) standartları da, projede 2020 yıl sonu itibarıyla 25 milyon insan-saatlik örnek bir kazasızlık başarısına ulaşılmasında önemli bir paya sahip.
Projenin Kıdemli SEÇ ve Eğitim Koordinatörü Savaş Gezici, bu başarıya ilişkin olarak sorularımızı yanıtladı.
Projede İSG konusunda hangi önlemler alınıyor?
Projemizdeki İSG önlemleri, en prestijli uluslararası projelerin standartları ile aynı düzeyde. Yaptığımız tüm çalışmalarda insan hayatının odak alınması ve hedeflenen önlemlerin eksiksiz alınmaya çalışılması, projemizde kayıp zamanlı iş kazası yaşanmadan yıl başı itibarıyla 25 milyon insan-saate (bugün itibarıyla 27 milyon insan saat) ulaşmamızdaki en temel noktayı oluşturuyor. Tekfen İnşaat olarak tüm projelerimizde aynı standartları uyguluyor olmamız nedeniyle, burada da İSG konusunda bugüne kadar özel bir zorlukla karşılaşmadık.
İş Yapım Metodu’nun belirlenmesi ve Risk Analizi’nin yapılmasının ardından oluşturduğumuz İş İzin Sistemi ve İş Güvenliği Analizi’ni ilk günden beri uyguluyoruz. Sahada yapılması planlanan tüm işleri adım adım tanımlıyoruz. Çalışma sırasında kullanılacak iş yapım metodu, hangi makine ve ekipmanların kullanılacağı, kaç kişinin çalışacağı, kullanılacak kimyasal maddelerin nitelikleri gibi tüm verileri işe başlamadan önce belirliyoruz. Yaptığımız risk değerlendirmesi sonuçlarına göre, gerekli tüm önlemleri aldıktan sonra işe başlıyoruz. Personele gerekli eğitimleri (işe başlangıç eğitimi, farkındalık eğitimi, yüksekte çalışma, kapalı alanda çalışma, vb.) veriyor, hangi önlemleri nasıl alacağını anlatıp gerektiğinde uygulamalı olarak gösteriyoruz.


Bu alanda sözlü ve yazılı iletişim çok önemli. Tüm bildirimlerimizi, sahadaki her çalışanın anlayabileceği dilleri kapsayacak şekilde yapıyoruz. Haftalık ve aylık toplantılarımıza iş güvenliği ile başlıyoruz. Saha yönetimi ile yapılan bu toplantılarda, oluşabilecek tüm tehlikelerin ortadan kaldırılabilmesi için ortak akıl yürütülüyor. Ayrıca sahada, rutin olarak yönetim kademesinin de katıldığı haftalık saha denetimleri yapılıyor. Katılımcıların da önerileri ile en iyi uygulamaların sahaya aktarılması sağlanıyor. Tüm çalışmalar için kontrol listeleri kullanılarak, güvensiz durumlar olabildiğince erken tespit ediliyor. Önemli konulardan biri de sahada yapılan tüm iş güvenliği gözlemlerinin sınıflandırılarak, riske dönüşmesi muhtemel tehlikelere karşı özel uygulamalı eğitimler düzenlenmesi. Böylece tüm çalışanların işlerini en güvenli şekilde yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
Bunlar dışında, sahadaki tüm makine ve ekipmanların işe başlamadan önce kontrollerini yapıyor ve periyodik denetimlerini renk kodları ile belirliyoruz. Çalışma alanlarımızın tümünü kapsayacak şekilde planlı ve plansız acil durum tatbikatları yapıyoruz. Bu, hem eksikliklerimizi görerek gerekli aksiyonları almamıza, hem de çalışanlarımızın iş güvenliği kültürlerinin ve farkındalıklarının artmasına yardımcı oluyor. Özellikle İş Güvenliği Yönetim Sistemlerinin gereği olan aktif izleme yöntemlerinin kullanılması da sistemsel hataların en aza indirilmesini ve kaza ve/veya olayların yaşanmadan önlenebilmesini sağlıyor.
Eğitim tarafında ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Sahamıza gelen tüm çalışanlarımıza oryantasyon ve farkındalık eğitimleri veriliyor. Bu eğitimler saha dinamiklerine ve uygulamalarına göre ayda en az bir kere yenileniyor. Özellikle pratik eğitimler, öğrenme verimliliğini artıran bir yöntem. Örneğin, yüksekte yapılacak çalışmalar için hem mevzuat hem de işverenimizin talep ettiği eğitimlerin yanı sıra saha uygulamalarımızın fotoğraflarla anlatıldığı eğitimler yapıyoruz. Tüm eğitimlerimiz, çalışanlarımızın kendi ana dilinde veriliyor. Bu sayede sahamızdaki farkındalık her zaman en üst seviyede tutuluyor.
Çalışanların alınan önlemlere katılımı ve bu konudaki genel yaklaşımı nasıl?
Çalışanlarımız farklı dilleri konuşan, kültürel olarak da birbirinden çok farklı insanlar. Projemizin başından bu yana Hintli, Tamil, Malalam, Urdu, Filipinli, Vietnamlı, Çinli, Avrupalı, farklı Arap ülkeleri vatandaşları ve Türk çalışanlarımız oldu. İnşaat sektörünün dinamizmi ve yerel alt yüklenicilerimizin işçi kiralama firmaları ile çalışması nedeniyle çalışan sirkülasyonu çok fazla. Buna rağmen tüm çalışanlarımız, sahaya adım attıkları andan itibaren edindikleri İSG kültürü ile gönüllü bir şekilde katılım sağlamakta ve önce kendi önlemlerini almaktadır.
