Grup Şirketler Başkanı Hakan Göral
COP29’da
2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı (COP29), 11-22 Kasım tarihleri arasında Azerbaycan'ın başkenti Bakü’de düzenlendi. Tekfen Grup Şirketler Başkanı Hakan Göral, konferans kapsamında TÜSiAD’ın gerçekleştirdiği “Vizyondan Eyleme: Yeşil Dönüşüme Yön Veren iş Stratejileri” başlıklı panele konuşmacı olarak katıldı.
İklim verilerine göre tarihteki en sıcak yıl olma yolunda ilerleyen 2024’ü tamamlamaya hazırlanırken Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen COP29, ağırlıklı olarak iklim finansmanına ilişkin görüşmelere sahne oldu. Konferansın 12 Kasım’daki açılışının ardından yaklaşık 100 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi toplandı. Bakü Olimpiyat Stadyumu ve çevresinde kurulan geçici alanlarda gerçekleştirilen konferansa 196 ülkeden 76 bin kişi katıldı.
İklim değişikliğinin bir kez daha insanlık, ekosistemler ve biyolojik çeşitliliğin yanı sıra barış ve güvenlik için varoluşsal bir tehdit olarak tanımlandığı COP29’da, küresel ısınma için 2015 yılındaki Paris Anlaşması'nda belirlenen 1,5°C barajına daha şimdiden ulaşıldığı belirtilerek, daha radikal ve uygulanabilir iklim planları hazırlanması gerekliliği üzerinde duruldu.
Etkili bir iklim mücadelesi için gereken finansmanı kim sağlayacak?
Bu yılki COP29’un ana ekseni iklim finansmanıydı. Bu alandaki tartışmaların odağında ise, gelişmekte olan ülkelerin düşük karbonlu bir ekonomiye geçebilmesi için ihtiyaç duyduğu yıllık 1,3 trilyon doların kim ve nasıl tarafından karşılanacağı meselesi yer aldı. AB ve Batılı ülkeler tarafından verilecek desteğin 300 milyar dolarla sınırlı tutulması, birçok eleştiri ve tartışmaları da beraberinde getirdi. Söz konusu desteğin 2026’dan başlayarak 2035’e kadar kademeli artacak olması iklim finansmanı için yeterli görülmedi.
Diğer yandan COP29 ile ilgili en çarpıcı gözlemlerden biri de, geçen yıl Dubai'de fosil yakıtlardan uzaklaşılması noktasında alınan karar sonrası, Bakü'de fosil yakıt ve karbondioksit azaltımı gibi konuların pek gündeme gelmemesiydi. Bu nedenle COP29, alınan birçok karara rağmen, küresel işbirliği adına bir hayal kırıklığı olarak da nitelendirildi.
Hakan Göral: “Endüstriyel gelişmenin gezegenimize getirdiği maliyetleri iş dünyası olarak kısa vadeli kazançlar yerine uzun vadeli çevresel etkileri önceliklendirerek giderebiliriz.”
Tekfen Grup Şirketler Başkanı Hakan Göral, konferans kapsamında TÜSiAD’ın gerçekleştirdiği “Vizyondan Eyleme: Yeşil Dönüşüme Yön Veren iş Stratejileri” başlıklı panele konuşmacı olarak katıldı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Cevdet Alemdar’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde iklim değişikliği, sürdürülebilir finans, döngüsel ekonomi, kapsayıcı büyüme ve sanayide geçiş planlaması gibi yeşil dönüşümün kilit yönleri iş dünyası perspektifinden ele alındı.
Konuşmasına, “İnsanlık, çok uzun zamandır dünyayı ciddi manada kirletti. Endüstriyel ilerleme gezegenimize, ekosistemlerimizin bozulması, küresel ısınma ve gelecek nesiller için belirsizlik gibi maliyetler getirdi. Şimdi bunları gidermenin zamanı” sözleriyle başlayan Göral, Tekfen olarak mevcut sorunlara iki şekilde yanıt vermeye çalıştıklarını anlattı. “İlk çözüm dolaylı bir yaklaşımdır. Sürdürülebilirlik çabaları ve emisyonların azaltılması yoluyla dengeyi yeniden kurarak halihazırda verilen zararı tersine çevirmeye çalışıyoruz. Benimsediğimiz ikinci yaklaşım ise faaliyet gösterdiğimiz sektörleri sıfırdan yeniden tasarlayarak azaltımın ötesine geçtiğimiz, daha proaktif bir yaklaşımdır. Buna yeşil hidrojen gibi dönüştürücü teknolojilerin uyarlanması da dahildir” diyen Göral, Grubun sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımları ve küresel iklim hedefleri doğrultusunda attığı adımlar hakkında bilgi verdi.
Tekfen’in kalite, yenilik ve sürdürülebilirlik gibi ilkelere bağlı kalarak, tarımsal uygulamalardan üretim süreçlerine kadar tüm aşamalarda karbon ayak izini azaltmayı misyon edindiğini anlatan Göral, tarım sektörünün küresel sera gazı emisyonlarında önemli bir paya sahip olduğunu, Grubun da bu emisyonları azaltmak için hassas tarım uygulamaları, verimli üretim yöntemleri ve çevre dostu gübreler geliştirmeye odaklandığını anlattı.
“İklim eyleminin isteğe bağlı bir konu değil, bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Gerçek sürdürülebilirlik anlayışı önemli bir zihniyet değişikliği gerektiriyor. Sürdürülebilir bir gelecek, tüm işlerimizi, büyüme modellerimizi ve çevredeki rolümüzü yeniden düşünmemize bağlı. Kısa vadeli etki kazanımları yerine uzun vadeli etkiyi önceliklendiren bir kültürü teşvik ederek yalnızca inovasyonu teşvik etmekle kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilir bir gelecek için anlamlı katkılar da sağlayacağız” şeklinde konuşan Göral, Tekfen’in 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında karbon nötr olmayı, 2045’e kadar ise Kapsam 3 emisyonlarını sıfıra indirmeyi hedeflediğini belirtti. Göral, yeşil hidrojen ve yeşil amonyak üretimini ana büyüme alanları olarak seçtiklerini, bu projelerin yalnızca Tekfen’in ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp diğer sektörlerin karbon azaltım süreçlerine de katkıda bulunacağını söyledi.