Toros Tarım Ar-Ge Merkezi’ne “En İyi Araştırmacı” ödülü
Toros Tarım Ar-Ge Merkezi’nden Ali Yetgin, dünyanın en prestijli yayınevlerinden Elsevier’in “Acta Ecologica Sinica” dergisinde yayımlanan makalesiyle önemli bir başarıya imza attı. Uluslararası Popüler Bilim İnsanı Ödülleri kapsamında “En İyi Araştırmacı” ödülüne layık görülen Yetgin, başarısıyla Toros Tarım’a büyük bir gurur yaşattı.
Toros Tarım, sadece gübre üretim kapasitesi, yıllık üretim miktarı ve pazar payı itibarıyla değil, gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışmalarıyla da sektöre liderlik etmeyi sürdürüyor. Türkiye’nin öncü kuruluşu olarak faaliyet gösterdiği gübre sektörünün gelişimi için kurduğu Ar-Ge Merkezi’nde önemli bilimsel çalışmalara imza atan Toros Tarım, dünya çapında saygın akademik yayınlarda yer alan araştırmalarıyla da sektöre rehberlik ediyor. Bu başarılı çalışmalardan birine imza atan Toros Tarım Ar-Ge Merkezi uzmanlarından Ali Yetgin, dünyanın en prestijli yayınevlerinden Elsevier’in “Acta Ecologica Sinica” dergisinde yayımlanan makalesiyle Uluslararası Popüler Bilim İnsanı Ödülleri’nde “En İyi Araştırmacı” ödülünü almaya hak kazandı.
Bitkilerin hayatta kalmasında ve değişen ortamlara adaptasyonunda köklerin önemi, kök morfolojisi ve plastisite arasındaki etkileşim üzerine araştırmalar yapan Ali Yetgin, makalesinde bu özelliklerin kapsamlı bir analizini yaparken, stresörlere karşı bitki tepkisi üzerindeki potansiyel etkilerini ele aldı. Yetgin, kök morfolojisinin bitki suyu ve besin alımı, büyüme ve hayatta kalma üzerindeki etkisine yönelik araştırmasıyla, belirli bir disiplin alanına değerli katkılarda bulunan bireylere veya ekiplere verilen Uluslararası Popüler Bilim İnsanı Ödülleri kapsamında “En İyi Araştırmacı” ödülüne layık görüldü. Araştırma yoluyla sunulan bilginin, dalgalanan ortamlarda bitki performansını ve esnekliğini artırmak için uygulanabilir olması ödülün verilmesinde etkili olurken, sektör açısından da önemli bir değer yarattı.
Toros Tarım Ar-Ge Merkezi Uzmanı Ali Yetgin
“Yaptığım araştırma, verimli ve sürdürülebilir gübre uygulamalarının geliştirilmesine katkı sağlayacak.”
“Acta Ecologica Sinica” dergisinde yayımlanan makalenizle önemli bir ödüle layık görüldünüz. Makalenizin içeriği ve bu alanda yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Makalem, bitkilerin kök sistemlerinin çevresel koşullara uyum sağlama ve hayatta kalma süreçlerini ele alıyor. Bu, kök morfolojisinin ve plastisitesinin, bitkilerin çevresel streslere uyum sağlamadaki etkilerine odaklanan bir araştırma. Makalede, kök sistemlerinin yapısının ve şeklinin, bitkilerin streslere karşı nasıl tepki verdiği üzerindeki etkileri ve bu plastisitenin rolü inceleniyor. Çalışmada, köklerin büyüme hızının ve dallanma desenlerinin çevresel streslere nasıl uyum sağladığı açıklanarak, bu özelliklerin, bitkilerin değişen çevresel koşullara vereceği cevabı nasıl şekillendirdiği araştırılıyor. Kök morfolojisinin, bitkinin su ve besin alımını nasıl etkilediği ve bu etkilerin, bitkinin büyüme ve hayatta kalma üzerindeki sonuçları irdeleniyor.
Makalede ayrıca, elde edilen bilginin tarım ürünlerinin performansını ve dayanıklılığını artırmak için nasıl kullanılabileceği de tartışılıyor. Bu araştırma, çevresel değişkenliklere karşı bitki performansını artırmaya yönelik potansiyel uygulamaları içeriyor. Çalışmanın, kendi disiplin alanına önemli bir bilimsel katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu bilgi, tarım ürünlerinin verimliliğini ve dayanıklılığını artırmak için kullanılabilir ve bitkilerin değişen çevresel koşullara nasıl adapte olduğunu daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.
Yaptığınız araştırmanın literatür ve gübre sektörü açısından önemi nedir?
Yaptığım çalışma, bitki fizyolojisi ve ekolojisi alanında önemli bir konuyu içeriyor ve literatürdeki boşlukları dolduruyor. Bu araştırma, bitki biyolojisi ve ekolojisi konularında ileriye dönük çalışmalara da temel oluşturuyor aynı zamanda. Bitkilerin kök sistemlerinin plastisitesi ve morfolojisinin anlaşılması, gübre kullanımını optimize etmek açısından önemli. Bu araştırma, bitkilerin ihtiyaç duyduğu su ve besin maddelerini nasıl daha verimli şekilde alabileceklerini anlamamıza yardımcı olabilir. Bu da gübre sektöründe daha verimli ve sürdürülebilir gübre uygulamalarının geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Makale, bitkilerin çevresel streslere nasıl tepki verebileceği konusunda önemli bilgiler sunuyor. Bu bilginin, tarım verimliliğini artırmak ve aynı zamanda doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek adına tarım uygulamalarını iyileştirmek isteyen gübre sektörü ve çiftçiler için kritik olduğunu düşünüyorum. Bitkilerin, iklim değişikliği gibi büyük bir tehdit altında, değişen koşullara uyum sağlama yetenekleri çok önemli. Makalenin içeriği, tarımsal faaliyetlerin iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dayanıklı hale gelmesine yardımcı olabilir.
Bu araştırma, uygulamada Toros Tarım’ın yenilikçi ve inovatif yönüne nasıl katkı sağlayacak?
Toros Tarım öncelikle, bahsettiğim bu bilgileri kullanarak bitki besleme ürünleri geliştirme ve optimize etme fırsatına sahip. Özellikle bitki köklerinin su ve besin maddelerini nasıl daha verimli şekilde alabileceğini anlamak, yeni ürünlerin tasarımına yardımcı olacak. Bitkilerin çevresel streslere nasıl tepki verebileceğini bilmek, Toros Tarım’a, gübre uygulama yöntemlerini ve formüllerini iyileştirmede destek olacaktır. Bu, daha verimli ve çevre dostu gübre ürünleri geliştirmenin yolu olabilir. Bitkilerin çevresel koşullara uyum sağlama yeteneklerini anlamak, sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleyen bir unsur. Toros Tarım, bu bilgi aracılığıyla çiftçilere, çevreye yararlı ve aynı zamanda daha yüksek verimlilik sağlayan tarım uygulamalarını teşvik etmeye yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunabilir. Araştırma sonuçları, Toros Tarım’ın yenilikçi ürünlerini pazarlamak için güçlü bir bilimsel temel de sağlıyor. Müşterilerimize, bu ürünlerin bitki büyümesi ve verimliliği üzerindeki olumlu etkilerini bilimsel verilere dayanarak en iyi şekilde anlatabiliriz. Yenilikçi ve bilimsel çalışmalarla desteklenmiş ürünler, Toros Tarım’ın sektördeki diğer oyunculara karşı rekabet avantajı elde etmesinde de önemli bir yardımcı olacaktır. Müşterilerimiz, daha iyi performans ve sürdürülebilirlik sağladıklarına dair bilimsel kanıtlar olan bu tür ürünleri daha yoğun bir şekilde tercih edebilir. Dolayısıyla araştırma sonuçlarının, Toros Tarım’a ürün geliştirme, pazarlama, sürdürülebilirlik ve rekabet avantajı gibi farklı alanlarda büyük katkılar sunabileceğini düşünüyorum.
Toros Tarım Ar-Ge Müdürü Didem Tümük
“Ar-Ge ekibimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz.”
Toros Ar-Ge Merkezi bilimsel açıdan çok verimli çalışmalar ortaya koyuyor. Ürettiğiniz makaleler dünyanın önemli dergilerinde yayımlanıyor. Bu üretkenliği nasıl sağlıyorsunuz?
Ar-Ge Merkezimiz, konusunda uzman ve deneyimli bir ekibe sahip. Bu da projelerin başarılı şekilde yürütülmesini sağlıyor. İş birliği ve farklı disiplinlerden gelen uzmanların bir araya gelmesi, yaratıcı çözümlerin üretilmesinde önemli bir etken. Bilimsel araştırmalar için gerekli kaynak ve laboratuvar altyapısına sahibiz. Bu, deneylerin yapılması, verilerin toplanması ve analiz edilmesi için elverişli bir ortam sunuyor. Araştırmacılar, güncel bilimsel gelişmeleri takip ederek ve sürekli konferanslara katılarak bilgi ve becerilerini güncel tutuyor. Ekibimiz, güncel sorunlara çözüm bulma konusunda oldukça yetkin. Bu da, çalışmalarının pratik uygulamalara dönüşmesine yardımcı oluyor.
Yürüttüğünüz bilimsel çalışmaların temel çıkış noktası nedir? Çalışmalarınıza hangi öncelikler yön veriyor?
Ar-Ge Merkezi’ni tetikleyen en önemli unsurun, Toros Tarım’ın stratejileri olduğunu düşünüyorum. Bilindiği üzere, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat stratejileri içinde gübre sektörü çok önemli bir rol oynuyor. Yeni regülasyonlarla birlikte, karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmalar Türkiye’de de son hızla devam ediyor. Toros Tarım her zamanki gibi sektöründe bu çalışmalarda öncü rol oynuyor, Ar-Ge çalışmalarını yeni değişimleri de dikkate alarak önceliklendiriyor. Bizler de Ar-Ge Merkezi’nde üst yönetimimizin desteğiyle stratejimize uygun projelere odaklanırken, bir taraftan da insan kaynağının geliştirilmesi için farklı platformlarda yer alıyor, doktora ve yüksek lisans eğitimlerini destekliyoruz. Yeni nesil gübre geliştirmeden atık azaltmaya uzanan geniş bir platformda, değişik projelerde roller üstleniyoruz. Kurumsal iş birliklerinin yanı sıra Ar-Ge Merkezimizin altyapısını, yeni laboratuvar ve ekipman yatırımlarıyla da güçlendirmekteyiz.
Bundan kısa bir süre önce Cemre Avşar da Ar-Ge Merkezi ekibinin katkılarıyla hazırlanan makalesiyle “En İyi Araştırmacı” ödülüne layık görülmüştü. Bu ödüller sizi ve ekibinizi nasıl etkiliyor?
Cemre Avşar doktora eğitimini TÜBİTAK 2244 destekli bir projeyle tamamlamıştı. Ali Yetgin de Çukurova Üniversitesi’nde doktora eğitimine devam ediyor. Ar-Ge ekibimizin çalışmalarına paralel akademik anlamda da gelişiyor olması ve literatüre katkı sağlaması, ayrıca bu çalışmalarıyla ödül alması gerçekten gurur verici. Elde edilen başarılar, diğer ekip üyelerimizi de farklı platformlara katılarak bilimsel yayın ve bildiriler hazırlama, network geliştirme konularında motive ediyor.
Toros Tarım Araştırma Planlama ve Koordinasyon Genel Müdür Yardımcısı Nermin Aka
“Aldığımız ödül, yeni başarı ve ödüller için bize ilham verecek.”
İnovasyon, bugün sürdürülebilirlik ve şirketlerin devamlılığı açısından hayati öneme sahip. Toros Ar-Ge Merkezi’nin çalışmalarını ve bilime yaptığı katkıları bu yönüyle değerlendirir misiniz?
Toros Tarım olarak bitki besleme alanında inovasyonun daima öncüsü olmaktan her zaman gurur duyuyoruz. Türkiye’de bir ilk olan çinko katkılı gübrelerimizi çiftçimize sunmakla başlayan yolculuğumuz ve çalışmalarımız, 2017 yılında Ar-Ge Merkezimizi yapılandırdıktan sonra daha da ivme kazandı. Özellikle şirket stratejilerimiz doğrultusunda Türk tarımına katkı sağlayan yeni nesil gübreler üreterek rekabetçiliğimizi artırıyor, Toros Tarım’ın ürün portföyünü genişletme fırsatı buluyoruz. Ürün ve üretim kalitesini yükseltmeye yönelik bilimsel çalışmalar yaparak müşteri memnuniyetini sağlamayı ve verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Bu çalışmaları yaparken, Yeşil Mutabakat’a uyum ve karbon nötr uyumlama teknolojileri, ürün geliştirme, dijital tarım ve inovasyon konularını odağımıza alıyoruz. Ar-Ge Merkezi’ndeki çalışma arkadaşlarımız ise bilime katkı sağlayan yayınlar, çalışmalar ve yapılan işbirlikleri yoluyla gübre sektörünün hem Türkiye’de hem de dünyadaki gelişimine hizmet ediyor.
Şirketlerin devamlılığını sağlayan en önemli faktörler, kendi alanlarında yeni teknolojilere, yatırımlara açık ve nitelikli işgücüne sahip olmaları. Şirketlerin, Ar-Ge merkezlerinin misyon ve stratejilerini geliştirerek günümüze ayak uydurabileceklerine ve geleceğe taşınabileceklerine inanıyorum. Bilindiği üzere Covid-19, tarımın önemini bir kez daha ortaya koydu. İnsanlar bu dönemde zaruri gibi gözüken her türlü ihtiyaçlarından vazgeçebildi, ancak tarımın sürdürebilirliği ve gıda güvenliği konuları hayati önemini hep korudu. Artan dünya nüfusu ile paralel olarak tarımsal verimliliğinin de artırılmasının önemi ve beraberindeki karbonsuzlaşma hedefleri ile bu hedeflere uyumlanma süreleri, bizler gibi tüm paydaşların gündemini oluşturuyor. Bu hedefler, gerçekleştirilen iklim zirvelerinde de kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.
Toros Ar-Ge Merkezi ise tam da bu konuları merkezine alarak çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. Projelerimizin seçiminde sadece şirketimizin kârlılığını değil, çiftçimizin gelirini artıracak şekilde ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz. İş birliklerimizle de uluslararası projelerin içinde yer alarak dünyaya açılıyor, Ar-Ge çalışanlarımızın eğitimine öncelik vererek akademisyenleri destekleyen TÜBİTAK projelerinde yer alıyoruz.
Toros Ar-Ge Merkezi, Türkiye’de gübre sektörüne yönelik çalışan ilk Ar-Ge Merkezi olarak kuruldu. Bu öncülüğünü bilimsel çalışmalarıyla da sürdürüyor. Bunun Toros Tarım için anlamı ve değeri nedir?
Toros Ar-Ge Merkezi’nin, Türkiye’de gübre sektörüne yönelik, bitki besleme alanında kurulan ilk Ar-Ge Merkezi olması, Toros Tarım için büyük bir anlam ve değer taşıyor. Ar-Ge Merkezimiz, rekabet avantajı, ürün iyileştirme ve çeşitlendirme, bilimsel veriye dayalı ve yenilikçi yaklaşım ile sürdürebilirlik çalışmaları açısından Toros Tarım’a büyük değer katıyor. Ancak bunun çok daha ötesinde, kurum olarak Toros Tarım’a, şirket içi inovasyon kültürünün yayılması ve sistemsel iyileştirme sağlanması açısından da büyük bir değer sağlıyor. Toros Tarım Ar-Ge Merkezi’nin hem şirket içinde bilinirliğinin artırılması hem de iş birlikleriyle ülkemizde ve dünyada daha çok tanınması ve böylelikle stratejik alanlarda ilerleme kaydedilmesi, önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Birçok bilimsel yayına, faydalı modele ve patente imza atarak alanımızda öncü konuma gelmiş bulunuyoruz. Potansiyelimizin farkına varmamız, bizim daha iyiye ve daha başarılı çalışmalara imza atmamız için çok kıymetli. Yol haritamızı ana stratejilerimizden besleyerek projelerimizi oluşturuyor ve sanayi-üniversite iş birliklerimizi genişletiyoruz. Kuruluşumuzun ilk yıllarında proje oluşturmakta zorluklar yaşarken, geldiğimiz noktada yurt içi ve yurt dışı proje çağrılarına davet alıyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın bilimsel araştırmaları, en iyi araştırmacı ödülleri alıyor, arkadaşlarımız konferanslara konuşmacı olarak davet ediliyor.
Ayrıca, Mersin fabrikamızda kurduğumuz serada ürün denemeleri yapılıyor. Sonuçtan bağımsız tüm denemeler bize yeni fırsatlar sunarak gelişim yolculuğumuzda rehber oluyor. Tarlalardaki araştırmalarımızda ise bir ürünün farklı toprak özellikleri ve değişen doğa koşullarında testini yaparak, piyasaya sunmadan önceki tüm aşamaları bilimsel açıdan gözlemliyoruz. Ar-Ge ekibimiz, agronomist akademisyen danışmanlarımız ve Tarımsal Teknik Dijital Pazarlama ekibimizle omuz omuza çalışarak bu denemelerin kurgulanmasını ve sonuçlarının değerlendirilmesini sağlıyor.
Çok uzun yıllardır görev yaptığım kurumumuzun, Ar-Ge Merkezi ile birlikte kalite kontrol ve izleme sürecinden öteye taşınan , bilimsel çalışmalarla desteklenen, çok fazla disiplin içinde yer aldığını ve katma değeri yüksek çalışmalarla yolculuğuna devam ettiğini söyleyebilirim.