Tekfen Mühendislik’e
İstanbul depremi için kritik görev
İstanbul’da deprem riskine yönelik hazırlık çalışmaları devam ederken, Tekfen Mühendislik şehirdeki tüm sanat yapılarının depreme dayanıklılığının tespit edilmesine yönelik kritik bir proje üstlendi. Şehirdeki yaklaşık 7 bin adet köprü, viyadük, tünel, menfez, istinat duvarı ve yaya geçidini kapsayan çalışma fazlar halinde yürütülecek. İlk etapta bu yapıların envanteri oluşturulurken, sonraki aşamalarda Tekfen Mühendislik, riskli yapıların depreme dayanıklılığını artırmak için tasarım ve mühendislik çözümleri geliştirebilecek.
Depreme dayanıklı yapıların tasarlanması konusunda önemli bir bilgi birikimine ve deneyime sahip olan Tekfen Mühendislik, İstanbul’da meydana gelebilecek olası bir depreme karşı önemli bir projeye başladı. Ulaşım-Altyapı Projeleri Grubu’nun Köprü ve Viyadükler Departmanı öncülüğünde yürütülen çalışma, İstanbul’daki köprüler, viyadükler, alt ve üst geçitler, menfezler, duvarlar ve benzeri sanat yapılarının deprem güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve alt kuruluşu Boğaziçi Peyzaj İnşaat Müşavirlik Teknik Hizmetler (BİMTAŞ) için yapılan çalışma, acil durum senaryoları ve hazırlıklarını da içeriyor.
İlk adım yapıların mevcut durumunu tespit etmek
Projenin ilk aşamasında, şehirdeki sanat yapılarının envanterinin oluşturulması ve Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) ortamında raporlanması hedefleniyor. Bu envanterle birlikte, kent genelindeki köprüler ve viyadükler gibi kritik altyapıların durumu daha iyi anlaşılacak. Mevcut durumun tespitinde gerek yapıların fiziki özellikleri gerekse olası bir depreme karşı yapısal özellikleri envantere girilecek ve acil olarak önlem alınması gereken yapılar belirlenecek. Tekfen Mühendislik tarafından üstlenilen bu önemli çalışma ile toplanacak veriler sayesinde daha sağlıklı risk analizleri yapılabilecek ve acil durum senaryoları hazırlanabilecek.
Hedef, deprem riskine karşı daha dayanıklı bir altyapının oluşturulması
Projenin ilerleyen aşamalarında ise bu tür sanat yapılarının güçlendirilmesi ve gerekirse yeniden inşasına yönelik planlamalar bulunuyor. Tekfen Mühendislik, uzman ekibiyle birlikte, mevcut altyapının depreme dayanıklılığını artırmak için tasarım ve mühendislik çözümleri sunmayı da hedefliyor. Bu sayede, İstanbul’da deprem riskine karşı daha dayanıklı bir altyapının oluşturulması ve kentin geleceğinin daha güvenli bir yapıya kavuşturulması mümkün olacak.
Tekfen Mühendislik Altyapı ve Ulaşım Projeleri Direktörü Aytan Ediz:
“Gelecek nesillerin daha güvenli bir şehirde yaşamalarını sağlamak ve bu güzel kentin sürekli gelişimini desteklemek için çalışıyoruz.”
Projenin kapsamı hakkında bilgi verebilir misiniz? İstanbul genelinde kaç yapı incelenecek?
Bu proje, İstanbul genelindeki sanat yapılarının depreme karşı dayanıklılığını artırmayı amaçlayan kapsamlı bir stratejinin ilk ve öncül aşaması. Kısa vadede gerçekleşmesi planlanan ilk aşama, İstanbul’da deprem riski altındaki, özellikle acil kaçış koridorlarında yer alan sanat yapılarının güvenliğini sağlamaya yönelik bir çalışmayı kapsıyor. Projede yaklaşık 7 bin adet köprü, viyadük, tünel, menfez, istinat duvarı ve yaya geçidi gibi farklı türdeki sanat yapıları yer alıyor. İlk aşama, bu yapıların envanterinin oluşturulmasını ve ön değerlendirmesini içeriyor. Bu projenin tamamlanmasının ardından veya proje ile paralel bir şekilde, sanat yapılarının depreme karşı dayanıklılığını artırmayı amaçlayan orta ve uzun vadeli planlara yönelik çalışmalar gerçekleştireceğiz. Orta vadeli planlar, tespit edilen sanat yapıları için güçlendirme projelerinin hazırlanmasını, uzun vadeli planlar ise bu güçlendirme projelerinin hayata geçirilmesini kapsıyor. Projeyi, yöneticisi olduğum Altyapı ve Ulaşım Projeleri Grubu’na bağlı Köprüler ve Viyadükler Departmanı yürütüyor. Tekfen Mühendislik olarak bu genel stratejinin bir parçasıyız ve sonuna kadar takibini sağlayacağız.
Projenin ilk etabı (envanter çalışmaları) için öngörülen süre nedir? Projede kaç kişilik bir ekip çalışacak?
Bu aşama için öngörülen süre yaklaşık 6 ay. Bu süre zarfında 14 saha ve 6 ofis çalışanı olmak üzere toplam 20 kişilik bir uzman ekip görev alacak.
Yapıların incelenmesinde ne gibi teknolojiler kullanılacak? Deprem açısından riskli/çok riskli yapıların belirlenmesi durumunda süreç nasıl işleyecek?
Yapıların incelenmesinde son teknoloji ekipmanlar ve yazılımlar kullanılıyor. GPS ölçümlerinin yanı sıra sahadan toplanan veriler akıllı uygulamalar yoluyla anında Coğrafi Bilgi Sistemi’ne (CBS) yükleniyor, böylece de verilerin tek merkezde doğru ve eksiksiz toplanması sağlanıyor. Mevcut sanat yapılarının risk değerlendirmesi kapsamında gözleme dayalı muayene, ekipmanlı muayene ve 2020 yılında yürürlüğe giren Köprüler ve Viyadükler Deprem Yönetmeliği’ne göre analizlerin yapılması gerekiyor. İlk aşamada sadece gözleme dayalı ön muayene ile tespitler geçekleştirecek. Deprem açısından riskli yapılar belirlendiğinde, bu yapıların güçlendirilmesi veya yeniden tasarlanması için sonraki adımlar kurgulanacak ve gerekli aksiyonlar alınacak. Bu süreç, uzman mühendislerimizin deprem mühendisliği bilgisi ve deneyimleri doğrultusunda yürütülüyor.
Genel olarak Tekfen’in depreme dayanıklı yapılar tasarlama ve inşa etme alanındaki uzmanlığından ve geçmiş deneyimlerinden de bahsedebilir misiniz?
Tekfen Mühendislik, bu konudaki uzmanlığı ile tanınan bir firma. Özellikle tarihimizdeki gurur duyduğumuz projelerden Gaziantep’teki Atatürk Viyadüğü, depreme dayanıklılık konusundaki mühendislik ve inşaat deneyimimizin mükemmel bir örneği. Atatürk Viyadüğü 801,5 metre uzunluğu ve 149,5 metre yüksekliğiyle yapıldığı dönemde Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük viyadüğü idi. Bu sanat yapısı, yüksek deprem riskinin söz konusu olduğu Nurdağı bölgesinde yer alıyor. Fay hattına çok yakın bir mesafede olmasına rağmen, 6 Şubat 2023 depremlerinde güçlü tasarımı ve yapı tekniği ile dayanıklılığını başarıyla kanıtladı.
Bunun yanı sıra, Altyapı ve Ulaşım Projeleri Grubu olarak dünyanın en uzun açıklıklı asma köprüsü olan Çanakkale Köprüsü’nde üstlendiğimiz tasarım ve uygulama süpervizörlüğü görevi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi için yaptığımız Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Hattı ve Mahmutbey-Başakşehir-Esenyurt Hattı metro uygulama projeleri; Mersin’de Anamur-Kaledran arasında uygulama projelerini tasarladığımız ve aralarında 175 metre açıklıklı özel dengeli konsol köprülerin de yer aldığı 7 adet viyadük projesi, geçmişten gelen uzmanlığımızın bugüne yansımaları arasında. Bu gibi projeler, Tekfen Mühendislik’in depreme dayanıklı yapılar konusundaki güvenilirliğini ve başarısını gösteriyor.
Deprem gerçeğiyle karşı karşıya olan İstanbul için projenin önemi ve Tekfen Mühendislik olarak böyle bir sorumluluğu üstlenmenin sizin için anlamı hakkında neler söylemek istersiniz?
Deprem riski İstanbul’un bir gerçeği ve bu riskle yüzleşmek, bu büyüleyici kentin sakinlerinin güvenliği ve huzuru açısından çok önemli. Tekfen Mühendislik olarak, bu kritik görevin bilincindeyiz ve sadece bir mühendislik firması olarak değil, aynı zamanda bu ülkenin bir parçası olarak da bu vazifenin sorumluluğunu hissediyoruz. Olası bir deprem İstanbul’daki hayatı, ekonomiyi ve kültürel dokuyu derinden etkileyebilir. Bu nedenle, riski azaltma ve kentimizi daha dayanıklı hale getirme misyonunu taşıyoruz. İstanbul’daki her bir yapı, her bir köprü ve her bir viyadük, bu şehrin ve ülkenin bir parçası. Mühendisler olarak sadece mühendislik ilkelerine değil, aynı zamanda insanlığa ve bu kente olan bağlılığımıza dayanarak çalışıyoruz.
İşte bu nedenle, depreme karşı dayanıklı yapılar tasarlama ve inşa etme konusundaki uzmanlığımızı kullanarak İstanbul için bir güvence oluşturmaya kararlıyız. Gelecek nesillerin daha güvenli bir şehirde yaşamalarını sağlamak ve bu güzel kentin sürekli gelişimini desteklemek için çalışıyoruz. Kurucu ortaklarımızın bizlere emanet ettiği en önemli Tekfen değerlerinden, “Memleketine faydalı, meselelerine ise duyarlı ol!” ilkesi doğrultusunda, deprem gibi büyük bir riske karşı yapılan çalışmaların bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sorumluluğu yerine getirmek için gurur ve özveriyle çalışmalarımıza devam ediyoruz.